5G dolandırıcılarını eve çağırdı, yaşadıklarını yazdı

Hürriyet’ten Taylan Özgür Lisan’ın yazısı şu biçimde:

Türkiye’de çabucak herkesin telefonu uzun müddettir başı 0850 ile başlayan numaralar ile kederde. Israrla ‘telekom altyapı biriminden’ aranarak ya kontratımızın bittiği ya da 5G’ye geçiş nedeniyle aygıt almak zorunda olduğumuz hatırlatılıyor. Bu aslında kılıfına uydurulmaya çalışılan bir çeşit dolandırıcılık yolu. Mevzunun ayrıntılarını arkadaşımız Gamze Bal “5G gelmeden dolandırıcısı geldi” haberiyle kaleme almış ve bunun bir çeşit sahtekarlık olduğunu yazmıştı. Fakat, şimdi tedbir alınmamış olacak ki, her gün bu telefonlar gelmeye devam ediyor ve günde tahminen de yüzlerce kişinin binlerce lira parası hileli yollarla alınıyor.

‘TELEKOM ALTYAPI BİRİMİ’

İşte evvelki gün bu dolandırıcılık şebekelerinden birisi beni de aradı. 0850 ile başlayan numaradan arayan bir davet merkezi çalışanı “telekom altyapı birimi” ismine aradıklarını söyledi. Türkiye genelinde altyapı çalışması yapıldığını, bu çalışma kapsamında sabit internette kesintiler yaşanacağı ve 5G aygıtı almam gerektiğini anlattı. Üstelik kampanya yaparak aygıtın fiyatını 5 bin 564 TL’den 4 bin 564 TL’ye indirmişler.

YÜZLEŞMEYE KARAR VERDİM

Kendisine “Bu bir mecburilik mu” diye birkaç kere sordum. Israrla bunun bir mecburilik olduğunu ve herkesin bu aygıtı almak zorunda olduğunu iletti. Tam bu an dolandırıcılarla yüzleşmeye karar vererek “Pekala madem zorundayız taktıralım, gelin kurun cihazı” dedim. Geriden gelen sesler ortasında telefonun ucundaki bayan, “Arkadaşlarımız gelip aygıtı kuracaklar, ödemeyi kapıda kredi kartı yahut nakit olarak yapabilirsiniz” dedi ve kapattık. Anlaşılan gün uzunluğu binlerce kişiyi arayan bir davet merkezleri bile vardı.

Üzerinden 2-3 saat geçmişti ki kapım çalındı ve iki tane 20’li yaşlarda genç ellerinde pos aygıtı ve o meşhur “5G cihazı” ile geldiler. Doğrusu gençler daha evvel hiç heyetim yapmış profesyonellere benzemiyorlardı. Üzerlerinde kurumsal giysiler yahut ekipmanları yoktu. Ellerinde yalnızca 5G aygıtının altına koydukları “kurumsal algısı yaratmaya çalıştıkları” Türk Telekom modem kutusu vardı. Güya sokakta otururken birisi “şu aygıtı alın şu adrese götürün, parayı alın gelin” demişti. Bu varsayımımda yanılmadığımı birkaç dakika sonra anladım.

650 TL’LİK ÇİN MALI AYGIT ÇIKTI

Önce 5G aygıtı dedikleri aygıtı denetim ettim ve bunun kolay, Çin malı bir router olduğunu gördüm. İnternetten 650 TL’ye satın alınabiliyordu. Oyunu bozmadan evvel kendilerine nasıl kuracaklarını sordum. Zira, bu aygıtın bir dakika içinde kurulan kolay bir ağ yönlendirici olduğunu biliyordum. Onlar da birebir heyetimi tanım ettiler. Şirketlerini asla söylemiyorlardı.

Kendilerine bu yaptıklarının dolandırıcılık olduğunu “zorunlu” olmayan bir aygıtı zaruriymiş üzere sattıklarını ve bu aygıtın asla bu fiyat etmeyeceğini söyledim. Gazeteci olduğumu belirttikten sonra kendilerinin yalnızca kurye olduğunu hiçbir şey bilmediklerini söylediler. Doğal ki inandırıcı gelmedi. Pekala, sistem nasıl işliyor diye sorduğumda cevapları özetle şöyle oldu:

“Biz bunu ek iş olarak yapıyoruz. Her sabah araba ile bu aygıtlar bize dağıtılıyor. Sonrasında Whatsapp’tan teslim edilecek adresler gönderiliyor. Biz de adreslere giderek bu aygıtları teslim ediyor, kuruyor ve fiyatını tahsil ediyoruz.”

BAŞLARINDAKİ KİŞİ ARADI

Kendilerine, “Yetkili kişi beni arayabilir mi?” dedim ve aygıtları almadan çocukları yolladım. Çok geçmeden bu kere bir cep telefonu numarasından arandım. Kendisini tanıtmadan kim olduğumu sordu. Gazeteci olduğumu ve yaptıklarının dolandırıcılık olduğunu söyledim lakin karşımdaki kişi, başına bir şey gelmeyeceğinden emin, o kadar rahat bir ses tonuyla konuşuyordu ki açıkçası şaşırdım. Üstelik daha evvel savcıya tabir verdiğinden de bahsediyor ve bunun bir çeşit “satış stratejisi” olduğunu söylüyordu. Konuşmanın sonunda sorularımdan bunaldı ki telefonu yüzüme kapattı.

patronlardunyasi.com