Pkk Ypg Pyd Nedir?

Ortadoğu coğrafyasında son yıllarda sıkça duyduğumuz terimlerden biri PKK, YPG ve PYD üçlüsüdür. Ancak bu terimler genellikle karmaşık bir şekilde birbirine karıştırılır veya aynı şekilde yorumlanır. Bu yazıda, PKK, YPG ve PYD'nin ne olduğunu, aralarındaki ilişkileri ve bölgedeki etkilerini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

PKK: Kökeni ve Eylemleri

PKK, Kürtçe adıyla Partiya Karkerên Kurdistan (Kürt İşçi Partisi) olarak bilinir. 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kurulan PKK, Türkiye, Irak, İran ve Suriye'deki Kürt nüfusun bağımsızlık veya özerklik taleplerini savunan bir örgüttür. Özellikle Türkiye'de uzun yıllardır terör örgütü olarak kabul edilir ve çatışmalarla tanınır.

YPG: Suriye'deki Güç Oluşumu

YPG, Yekîneyên Parastina Gel (Halk Koruma Birlikleri) olarak bilinir. Suriye'deki Kürt nüfusun savunması amacıyla kurulmuş silahlı bir güçtür. PKK ile organik bağları bulunduğu iddia edilir, ancak YPG'nin PKK'nin Suriye kolu olduğu doğrudan kabul edilmemektedir. YPG, özellikle IŞİD'e karşı verdiği mücadeleyle tanınır ve uluslararası alanda destek görmüştür.

PYD, Partiya Yekîtiya Demokrat (Demokratik Birlik Partisi) olarak bilinir. Suriye'deki Kürt nüfusun siyasi temsilini üstlenen bir parti olarak ortaya çıkmıştır. PYD'nin liderliğindeki Özerk Yönetim, Suriye İç Savaşı'nda önemli bir rol oynamış ve Kürt bölgelerinde yönetim sağlamıştır. Türkiye tarafından da PKK'nin Suriye kolu olarak görüldüğü için çatışma halindedir.

PKK, YPG ve PYD Arasındaki İlişkiler

PKK'nin YPG ve PYD üzerinde etkisi olduğu iddia edilse de, bu örgütler arasındaki ilişkiler karmaşıktır. YPG ve PYD, özellikle Suriye'deki siyasi ve askeri varlıklarıyla dikkat çekerken, PKK'nin Türkiye, Irak ve İran'daki faaliyetleri devam etmektedir. Uluslararası alanda YPG ve PYD bazen terör örgütü olarak kabul edilmezken, PKK genellikle bu kategoride değerlendirilir.

PKK, YPG ve PYD, Ortadoğu'nun karmaşık siyasi dinamiklerinde önemli roller üstlenen örgütlerdir. Her birinin kendi özellikleri, amaçları ve bölgesel etkileri bulunmaktadır. Bu örgütlerin bölgesel barış ve istikrar üzerindeki etkileri, önümüzdeki yıllarda da yakından takip edilmelidir.

PKK, YPG, PYD: Ortadoğu’nun Karmaşık Güç Dengesi

Ortadoğu coğrafyası, tarihinin yanı sıra karmaşık siyasi yapılarıyla da ünlüdür. Son yıllarda, özellikle Suriye ve Türkiye sınırlarında, PKK, YPG ve PYD gibi terimler sıkça duyulmaktadır. Bu örgütler, bölgedeki siyasi ve güvenlik denklemlerinin önemli parçaları haline gelmiştir. Peki, bu gruplar kimdir ve neden bu kadar önemlidir?

PKK, Türkiye'nin güneydoğusunda 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kurulmuş bir örgüttür. Özellikle Kürt bağımsızlık ve özerklik mücadelesini savunur. Silahlı eylemler ve terörizmle tanınan PKK, Türkiye'nin yanı sıra Suriye, Irak ve İran'da da etkili bir şekilde varlığını sürdürmektedir.

YPG (Yekîneyên Parastina Gel) ve PYD (Partiya Yekîtiya Demokrat) ise Suriye'nin kuzeyinde, özellikle Rojava bölgesinde etkin olan Kürt gruplardır. YPG, Suriye iç savaşı sırasında IŞİD'e karşı verilen mücadelede önemli rol oynamış, uluslararası alanda destek görmüştür. PYD ise siyasi kanadı olarak YPG'nin ideolojik temsilcisidir.

OKU:  Tosyalı, yeşil çelik üretimi için 1 milyar dolar, Avrupa’da şirket almak için 500 milyar dolar ayırdı

Bu grupların varlığı sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik ve siyaseti de derinden etkilemektedir. Türkiye, PKK'yı terör örgütü olarak kabul ederken, YPG ve PYD'yi de benzer bir şekilde terörle ilişkilendirme eğilimindedir. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri ise YPG'yi IŞİD'e karşı mücadelede stratejik bir ortak olarak görmüşlerdir.

Ortadoğu'daki bu karmaşık güç dengesi, bölgenin istikrarı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kürt meselesi, ulusal devletlerin sınırlarını aşan bir boyuta ulaşmış durumdadır. Gelecekteki çözüm yolları ise siyasi diyalog, ekonomik kalkınma ve kültürel haklar gibi alanlarda aranabilir. Ancak bölgedeki taraflar arasındaki derin güvensizlikler ve çıkar çatışmaları, bu süreci zorlaştırmaktadır.

PKK, YPG ve PYD gibi örgütler, Ortadoğu'nun karmaşık siyasi manzarasında önemli birer oyuncudur. Kürt meselesi, bölgesel ve uluslararası aktörler arasında süregelen bir tartışma konusu olmaya devam edecektir. Bu örgütlerin varlığı, bölgesel istikrar üzerinde ciddi etkilere sahip olmakla birlikte, çözüm için değişik yaklaşımların ve uzlaşmanın gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Terör Örgütü mü, Özgürlük Mücadelesi mi? PKK’nin Doğuşu ve İdeolojisi

PKK (Kürdistan İşçi Partisi), Türkiye ve çevresindeki Kürt nüfusu arasında uzun süredir tartışmalara yol açan bir örgüttür. İdeolojik kökenleri ve eylemleri, farklı bakış açılarına göre değerlendirilmektedir. Örgütün kendisi için haklılığın dayanağı, bazıları için ise terörizmin meşrulaştırılması olarak görülmektedir.

PKK, 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından Türkiye'de kurulmuştur. Öcalan'ın önderliğindeki bu hareket, Kürt halkının siyasi haklarını savunma iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Ancak örgütün kuruluşundan itibaren şiddet içeren yöntemler kullanması ve sivil halkı hedef alması, uluslararası toplumda terör örgütü olarak kabul görmesine neden olmuştur.

PKK'nin ortaya çıkışı, Kürtlerin tarihsel olarak haklarını arama ve kimliklerini koruma mücadelesinden beslenmektedir. Ancak zamanla örgüt, silahlı çatışma ve terör eylemleriyle bilinir hale gelmiştir. Bu durum, özellikle Türkiye'nin güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturmuştur.

PKK'nin ideolojisi Marksist-Leninist ilkeler üzerine kuruludur ve Kürt ulusal kimliği çerçevesinde şekillenmiştir. Örgüt, Kürtlerin kendi kaderini tayin etme hakkını savunurken, bunu silahlı mücadele ile elde etmeye çalışmıştır. Ancak bu mücadele sürecinde sivillerin zarar görmesi ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit etmesi, PKK'nin meşruiyetini tartışmalı hale getirmiştir.

PKK, Türkiye, Avrupa Birliği ve ABD gibi birçok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiştir. Bu durum, örgütün finansal kaynaklara ulaşmasını zorlaştırmış ve uluslararası arenada izole olmasına yol açmıştır. Türkiye'nin PKK'ya karşı uluslararası iş birliği ve diplomatik çabaları, örgütün etkinliğini azaltma yönünde önemli adımlar atmıştır.

PKK'nin doğuşu ve ideolojisi, hem Kürt sorununun derinliğini hem de uluslararası politikanın karmaşıklığını yansıtan bir örnektir. Örgütün terörizmi meşrulaştırma iddiası, insan hakları ve uluslararası hukuk açısından sürekli bir tartışma konusu olmuştur. Bu bağlamda, PKK'nin etkisi sadece bölgesel değil, küresel düzeyde de önemli bir mesele olarak değerlendirilmektedir.

YPG: Suriye’de Kürtlerin Savunucusu mu, ABD’nin Müttefiki mi?

Suriye iç savaşı, Orta Doğu'da derin ve karmaşık bir labirent oluşturdu. Bu çatışma, bölgesel güçlerin ve uluslararası aktörlerin çıkarları etrafında şekillendi ve çeşitli gruplar arasında siyasi ve askeri ittifaklar doğurdu. Bu bağlamda, YPG (Kürt Halk Savunma Birlikleri), Suriye'de önemli bir aktör olarak dikkat çekiyor. Peki, YPG gerçekten Kürtlerin savunucusu mu yoksa ABD'nin stratejik bir müttefiki mi?

YPG, Suriye'deki Kürt nüfusunun korunması ve özerkliğin sağlanması amacıyla kurulan silahlı bir gruptur. Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte, özellikle Kürt bölgelerinde etkin bir güç haline gelmiştir. Kürtler için bir kalkan görevi görmüş, aynı zamanda Suriye rejimine karşı da direniş sergilemiştir. YPG'nin hedefi, Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarını korumak ve Suriye'deki istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmaktır.

Ancak YPG'nin sadece yerel bir aktör olarak kalmadığı açıktır. Özellikle IŞİD'e karşı verilen mücadelede, YPG'nin ABD ile stratejik bir işbirliği içine girdiği görülmektedir. ABD, YPG'yi IŞİD'e karşı en etkili güç olarak değerlendirerek, bu bağlamda YPG'ye lojistik destek ve hava operasyonları sağlamıştır. Bu işbirliği, YPG'nin Suriye'deki etkinliğini ve güçlenmesini sağlamış, aynı zamanda Suriye iç savaşındaki denklemleri değiştirmiştir.

OKU:  Mehmet Ali Erbil'e yasa dışı bahse teşvikten 10 ay hapis

YPG'nin hem Kürtlerin savunucusu hem de ABD'nin müttefiki olarak rol alması, bölgedeki siyasi ve askeri dengelerin karmaşıklığını artırmaktadır. Kürtler için bir özgürlük hareketi olarak başlayan YPG, zamanla uluslararası ilişkilerde de önemli bir aktör haline gelmiştir. Bu durum, Suriye'nin geleceği ve bölgesel istikrar üzerinde doğrudan etkiler yaratmaktadır.

YPG'nin rolü sadece Suriye iç savaşıyla sınırlı değildir; aynı zamanda Kürt halkının kaderini etkileyen bir faktör olarak da öne çıkmaktadır. ABD ile olan işbirliği, YPG'nin bölgesel güç dengelerinde nasıl bir rol oynadığının önemli bir göstergesidir. Ancak bu işbirliği, bölgedeki diğer aktörlerle ilişkilerini karmaşık hale getirirken, YPG'nin gelecekteki konumu ve Suriye'nin istikrarı konusunda belirleyici olmaya devam edecektir.

PYD: Kürtlerin Demokratik Özerklik Arayışı ve Bölgesel Etkileri

Kürtlerin siyasi ve toplumsal yapıları, yıllar boyunca Ortadoğu'nun karmaşık dokusunda önemli bir role sahip olmuştur. Bu bağlamda, PYD (Partiya Yekîtiya Demokrat), Kürtlerin demokratik özerklik arayışını temsil eden önemli bir aktördür. Özellikle Suriye iç savaşının patlak vermesiyle birlikte, Kürtlerin bölgedeki siyasi konumu ve toplumsal yapılanması önemli ölçüde değişmiştir.

PYD, Kürtlerin Suriye içerisindeki siyasi temsiliyetini sağlamak ve Kürt halkının demokratik özerklik taleplerini ileri taşımak amacıyla kurulmuştur. Özellikle Rojava olarak bilinen Kuzey ve Doğu Suriye'de etkin olan PYD, bölgenin demografik yapısını ve siyasi denklemlerini köklü bir şekilde etkilemiştir.

Demokratik özerklik, Kürtlerin Suriye içindeki idari yapılarda kendilerini yönetme biçimini tanımlar. Bu model, etnik ve dini azınlıkların kendi topluluklarını barış içinde yönetmelerini sağlayacak bir çerçeve sunar. PYD, demokratik özerklik modelini Rojava'da hayata geçirerek, yerel yönetimlerin Kürtlerin özerklik taleplerini nasıl karşılayabileceğini göstermiştir.

PYD'nin yükselişi, sadece Suriye içerisinde değil, bölgesel ve uluslararası ilişkilerde de önemli değişikliklere yol açmıştır. Özellikle Türkiye, Irak ve İran gibi komşu ülkelerdeki Kürt nüfusu ve bu ülkelerin Kürt politikaları üzerinde derin etkileri olmuştur. Ayrıca, uluslararası toplumun Kürtlerin özerklik taleplerine nasıl yaklaştığı ve bu taleplerin bölgesel istikrara etkisi, PYD'nin politikalarıyla doğrudan ilişkilidir.

PYD, Kürtlerin demokratik özerklik arayışını temsil eden önemli bir siyasi güç olarak ortaya çıkmış ve Rojava'da uyguladığı modelle bölgesel siyasi denklemleri derinden etkilemiştir. Kürtlerin siyasi temsiliyeti ve özerklik talepleri, Ortadoğu'nun geleceği ve bölgesel istikrar açısından kritik bir öneme sahiptir.

PKK’nin Tarihi: Türkiye’de Silahlı Mücadeleden Küresel Aktör Olmaya

PKK'nin tarihi, Türkiye'nin modern siyasi atmosferinde derin bir iz bırakan karmaşık ve tartışmalı bir konudur. Kürt nüfusunun hak taleplerini savunan bu örgüt, zamanla sadece Türkiye içinde değil, uluslararası arenada da dikkat çeken bir aktör haline gelmiştir.

PKK, 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve Kürt nüfusunun siyasi ve kültürel haklarını savunmayı amaçladı. Öcalan'ın Marksist-Leninist ideolojisi, örgütün erken dönemlerindeki politikalarını şekillendirdi ve silahlı mücadeleyi meşrulaştırdı.

1980'lerin sonlarına doğru PKK, silahlı saldırılarla Türk güvenlik güçlerine karşı açık bir savaş başlattı. Bu süreç, Türkiye'nin iç güvenlik politikalarını kökten değiştirdi ve Kürt sorununun çözümü için karmaşık bir zemin oluşturdu. PKK'nin eylemleri, yüz binlerce insanın hayatını etkiledi ve bölgede derin yaralar açtı.

PKK, sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda Avrupa ve Ortadoğu'da da etkili bir şekilde örgütlendi. Avrupa'daki Kürt diasporası, PKK'nin destekçisi ve finansörü olarak önemli bir rol oynadı. Bu durum, PKK'nin uluslararası bir boyut kazanmasına ve Türkiye'nin dış politikasını etkilemesine neden oldu.

Yıllar içinde PKK'nin stratejileri ve hedefleri değişti. Silahlı mücadele, siyasi mücadeleye dönüştü ve Öcalan'ın 1999 yılında yakalanmasının ardından örgüt, çeşitli dönemlerde ateşkes ilan etti ve barış görüşmelerine katıldı. Ancak sürekli olarak devam eden çatışmalar, Kürt sorununun çözümünü zorlaştırdı.

PKK'nin tarihi, Türkiye'nin iç siyasetini ve bölgesel dengeleri derinden etkileyen karmaşık bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Örgütün evrimi ve uluslararası alanda kazandığı yer, Kürt sorununun çözümü için daha fazla anlayış ve çaba gerektirdiğini gösteriyor.

YPG’nin Rolü: Suriye’de Savaşın Dönüm Noktaları ve Uluslararası Reaksiyonlar

Suriye iç savaşı, Ortadoğu'nun siyasi ve askeri dengelerini kökten değiştiren bir çatışma haline geldi. Bu karmaşık sürecin içinde, YPG'nin oynadığı rol önemli bir dönüm noktası teşkil etti. YPG, Kürt kökenli bir grup olarak, Rojava bölgesindeki etkinlikleriyle öne çıktı ve zaman içinde uluslararası politika sahnesinde de tartışma yarattı.

OKU:  Nile Breweries'de sahte bütçeler ve hayali kampanyalar nedeniyle 30'dan fazla çalışan işten çıkarıldı

YPG (Yekîneyên Parastina Gel), Kürt kökenli bir milis gücü olarak Suriye'nin kuzeyinde etkinlik gösteren bir paramiliter örgüttür. 2011 yılında Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte, Kürtlerin kendi özerk bölgelerini korumak amacıyla ortaya çıktılar. YPG, özellikle IŞİD'e karşı verilen mücadelede önemli rol oynamış ve uluslararası alanda destek görmüştür.

YPG'nin stratejik konumu, Suriye iç savaşının seyrini büyük ölçüde etkiledi. Rojava'da kontrol ettikleri bölgeler aracılığıyla, Kürtlerin siyasi ve askeri güç kazanmasını sağladılar. Bu durum, Türkiye gibi komşu ülkelerle gerilimler yarattı ve uluslararası arenada çeşitli tepkilere neden oldu.

YPG'nin yükselişi, uluslararası alanda çeşitli tepkilere yol açtı. ABD ve Batılı müttefikleri, YPG'yi IŞİD'e karşı en etkili güçlerden biri olarak gördü ve destekledi. Ancak Türkiye gibi NATO üyeleri, YPG'nin PKK ile bağlantılı olduğunu iddia ederek bu desteği eleştirdi ve ilişkileri gerdi.

YPG'nin Suriye iç savaşındaki rolü, hem bölgesel hem de uluslararası siyasette önemli bir faktör olmuştur. Rojava'daki etkinlikleri, Kürtlerin özerkliği ve güvenliği için kritik bir unsur oluştururken, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de karmaşık ve çatışmalı bir alan yarattı.

PYD’nin Siyasi Hedefleri ve Suriye İç Savaşı’ndaki Etkileri

Suriye İç Savaşı, bölgedeki siyasi dinamikleri kökten değiştirdi ve Kürt nüfusunun siyasi temsiliyeti önemli bir tartışma konusu haline geldi. Bu bağlamda, Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD), Kürt nüfusunun çıkarlarını savunmak ve siyasi haklarını güvence altına almak amacıyla önemli bir rol oynamaktadır.

PYD, Suriye Kürtlerinin siyasi sesi olarak 2003 yılında kuruldu. Parti, Marksist kökenlere sahip olmakla birlikte, zaman içinde bu ideolojiden uzaklaşarak demokratik konfederalizm fikrine yöneldi. Bu yaklaşım, etnik ve dini grupların özerklik içinde bir arada yaşayabileceği bir modeli savunmaktadır.

Parti, Kürt nüfusunun siyasi ve sosyal haklarını savunmayı hedeflerken, aynı zamanda Suriye'nin genel siyasi geleceğinde de etkili bir rol oynamayı amaçlamaktadır. Özellikle Rojava bölgesinde (Kuzey ve Doğu Suriye) etkin bir şekilde yönetim görevi üstlenmiş ve bu bölgelerde özerk bir yönetim modeli oluşturmuştur.

Suriye İç Savaşı, PYD'nin siyasi etkisini artırdığı bir dönem oldu. Özellikle Esad rejimi ile muhalif güçler arasındaki çatışmalar sırasında PYD, kendi bölgelerinde güç kazanarak varlığını güçlendirdi. Bu süreçte, Rojava'da özerk bir yönetim oluşturarak bölgedeki Kürt nüfusunun siyasi temsilini sağlamlaştırdı.

PYD'nin Suriye İç Savaşı'ndaki en önemli etkilerinden biri, uluslararası arenada tanınan bir siyasi aktör haline gelmesidir. Özellikle ABD ve diğer Batılı ülkelerle işbirliği yaparak terör örgütü olarak tanımlanan PKK ile ilişkileri nedeniyle hem destek hem de eleştiri toplamıştır.

PYD, Suriye İç Savaşı sırasında Kürt nüfusunun siyasi temsili konusunda önemli adımlar atmış ve bölgesel düzeyde etkili bir aktör olmuştur. Siyasi hedeflerini demokratik özerklik ve Kürt nüfusunun siyasi haklarının güvence altına alınması olarak belirleyen PYD, bölgedeki siyasi geleceğin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaya devam etmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

PKK, YPG ve PYD nedir?

PKK, YPG ve PYD terimleri, bölgede faaliyet gösteren Kürt kökenli örgütleri ifade eder. PKK, Türkiye’de terör örgütü olarak tanımlanırken, YPG ve PYD Suriye’de faaliyet gösteren gruplardır. Bu örgütler arasındaki ilişki ve amaçlar farklılık gösterebilir.

PKK ile YPG arasındaki fark nedir?

PKK, Türkiye’de terör örgütü olarak kabul edilirken, YPG Suriye’de Kürt güçlerinin oluşturduğu bir milis birliğidir. PKK silahlı bir örgütken, YPG Suriye iç savaşı sırasında IŞİD’e karşı savaşan bir güç olarak ortaya çıkmıştır.

PKK, YPG ve PYD’nin Türkiye ve bölge için önemi nedir?

PKK, YPG ve PYD Türkiye ve bölge için güvenlik ve siyasi istikrar açısından önemli bir rol oynamaktadır. Bu gruplar, bölgedeki çatışma dinamiklerini etkileyen faktörler arasında yer alır ve Türkiye ile ilişkilerinde belirleyici bir faktör olarak görülmektedir.

PYD’nin PKK ile ilişkisi nedir?

PYD’nin PKK ile ilişkisi, Suriye’de Kürt nüfusunun haklarını savunan PYD’nin PKK ile ideolojik ve stratejik bağlantıları olduğunu göstermektedir. Her iki grup da aynı kökeni paylaşmakta ve benzer hedeflere sahip olmaktadır. PKK, PYD’nin Suriye kolu olarak görülmektedir.

YPG’nin Suriye’deki rolü nedir?

YPG, Suriye’de Kürt güçlerinin ana bileşeni olarak rol alır. Özellikle Kuzeydoğu Suriye’de etkindir ve bu bölgelerde yönetim ve güvenliği sağlama amacı güder. Uluslararası ilişkilerde çeşitli tepkilere neden olmuştur.

İlginizi Çekebilir:Genç patron Barış Baran Aras’ın, Aras Holding için 200 yıllık marka sözü
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

nile breweriesde sahte butceler ve hayali kampanyalar nedeniyle 30dan fazla calisan isten cikarildi aTWuJMdt
Nile Breweries’de sahte bütçeler ve hayali kampanyalar nedeniyle 30’dan fazla çalışan işten çıkarıldı
muazzez abacinin eski esi yeralti dunyasinin onde gelen isimlerinden hasan heybetli cezaevinde oldu h3gxYtbp
Muazzez Abacı’nın eski eşi yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden Hasan Heybetli cezaevinde öldü
yeni tevkifat duzenlemesi rayli sistem ve gemi insaatinda oran yuzde 1e dusuruldu shSEraxU
Yeni tevkifat düzenlemesi: Raylı sistem ve gemi inşaatında oran yüzde 1’e düşürüldü
elon muskin dogedeki gorevinden ayrilacagi iddiasi tesla hisselerini yukseltti LvqIzIQI
Elon Musk’ın DOGE’deki görevinden ayrılacağı iddiası Tesla hisselerini yükseltti
tuike gore efsane cuma gibi kampanyalarin yogunlastigi kasim ayinda insanlar en cok bilgisayar ve 7bhY8gCG
TÜİK’e göre efsane cuma gibi kampanyaların yoğunlaştığı kasım ayında insanlar en çok bilgisayar ve kozmetiğe yöneldi
ertugrul ozkokun gozunden fenerbahcenin yeni patronu sadettin saran siki ataturkcu agzina icki koymaz sigara zYAyAmjg
Ertuğrul Özkök’ün gözünden Fenerbahçe’nin yeni patronu Sadettin Saran: Sıkı Atatürkçü, ağzına içki koymaz, sigara içmez
Güncel Adres | © 2025 |