Kdv Dahil Ve Hariç Hesaplama Nasıl Yapılır?

İşte günlük hayatta sıkça karşılaştığımız ancak pek çoğumuzun tam olarak anlamını kavrayamadığı bir konuya odaklanıyoruz: KDV dahil ve hariç hesaplama. Bu hesaplamalar, alışveriş yaparken, faturaları kontrol ederken veya maliyetleri belirlerken kritik bir rol oynar. Peki, KDV nedir ve bu hesaplamalar nasıl yapılır?

Öncelikle KDV'nin (Katma Değer Vergisi) ne olduğunu anlamak önemlidir. KDV, devletin tüketim üzerinden aldığı bir vergidir. Bir mal veya hizmet satın aldığınızda, ödediğiniz fiyatın içine dahil olan bu vergi, satıcı tarafından devlete aktarılır. Dolayısıyla, satın aldığınız ürün veya hizmetin fiyatı üzerinden bu vergi miktarı eklenir.

KDV dahil hesaplama yaparken, satın aldığınız mal veya hizmetin fiyatına KDV oranını eklemeniz gerekir. Örneğin, bir ürünün KDV dahil fiyatını hesaplamak için, ürünün KDV hariç fiyatına %18 KDV oranını eklersiniz. Örneğin, 100 TL değerinde bir ürünün KDV dahil fiyatı şu şekilde hesaplanır:

Bu durumda, ürünün KDV dahil fiyatı 118 TL olacaktır.

KDV hariç hesaplama ise tam tersidir. Bir ürünün veya hizmetin KDV hariç fiyatını bilmek ve bu fiyat üzerinden işlem yapmak istiyorsanız, KDV'nin ürün fiyatından çıkarılması gerekir. Örneğin, 118 TL olan bir ürünün KDV hariç fiyatını bulmak için, aynı %18 KDV oranını kullanırsınız:

Bu durumda, ürünün KDV hariç fiyatı 100 TL olacaktır.

KDV dahil ve hariç hesaplama, günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız ancak dikkatlice yapılması gereken hesaplamalardır. Bu hesaplamaları doğru yapmak, bütçe planlaması yaparken veya fiyat karşılaştırması yaparken önemlidir. Dolayısıyla, KDV'nin ne olduğunu ve nasıl hesaplandığını anlamak, finansal bilinç açısından oldukça önemlidir.

KDV’nin İşletmeniz Üzerindeki Etkileri: Detaylı Bir Analiz

İşletmenizin finansal sağlığı üzerindeki en önemli etkenlerden biri, KDV veya Katma Değer Vergisi'dir. Bu vergi türü, işletmelerin satışları üzerinden devlet tarafından alınan bir vergi olarak tanımlanır ve işletmelerin hem mali hem de operasyonel stratejilerini doğrudan etkiler. KDV'nin işletmelere etkilerini anlamak, finansal planlama ve karar verme süreçlerinde kritik öneme sahiptir.

KDV, Türkiye'deki birçok mal ve hizmet için geçerli olan bir vergi türüdür. İşletmeler, müşterilerine sundukları mal veya hizmetin değeri üzerinden belirli bir oranda KDV eklemek zorundadır. Bu vergi, tüketici tarafından ödenir ancak işletmeler tarafından toplanır ve devlete iletilir.

KDV'nin işletmeler üzerindeki en belirgin etkilerinden biri mali yükümlülüktür. İşletmeler, KDV'yi müşterilerinden tahsil etmekle sorumludur ancak aynı zamanda kendi tedarik ettikleri mal ve hizmetler için ödedikleri KDV'yi de dikkate almalıdırlar. Bu durum, işletmelerin nakit akışını etkileyebilir ve finansal planlamayı karmaşık hale getirebilir.

KDV, işletmelerin operasyonel stratejilerini de etkiler. Özellikle fiyatlandırma politikaları üzerinde doğrudan bir etkisi vardır çünkü işletmeler, KDV'nin müşterilere yansıtılmasıyla ilgili olarak rekabetçi bir denge kurmak zorundadır. Ayrıca, KDV oranlarının değişmesi veya yeni yasal düzenlemelerin getirilmesi durumunda, işletmelerin bu değişikliklere hızlı bir şekilde adapte olması gerekebilir.

OKU:  Cumhurbaşkanı Erdoğan, AA'nın kuruluşunun 105. yılını kutladı

KDV'nin işletmeler üzerindeki etkilerini tam olarak anlamak, bu verginin hem avantajlarını hem de dezavantajlarını değerlendirmeyi gerektirir. Örneğin, KDV'nin tahsil edilmesi işletmelere ek gelir sağlarken, aynı zamanda maliyetlerin artmasına ve fiyatların yükselmesine de neden olabilir. Bu dengeleri iyi yönetmek, işletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlamak için önemlidir.

KDV, işletmeler üzerindeki finansal ve operasyonel etkileriyle geniş bir yelpazeye yayılan karmaşık bir vergi türüdür. İşletmelerin bu vergiyi doğru bir şekilde yönetmesi ve etkilerini stratejik olarak değerlendirmesi, uzun vadeli başarılarını etkileyen önemli bir faktördür.

Tüketicilerin Satın Alma Kararlarını Etkileyen KDV Uygulamaları

Herkesin cebinde biraz daha fazla para bulunmasını kim istemez ki? İşte bu yüzden KDV, yani Katma Değer Vergisi, herkes için önemli bir konudur. Ürünlerin ve hizmetlerin fiyatlarını etkiler ve sonuç olarak biz tüketicilerin cebindeki nakit akışını doğrudan etkiler. Peki, nedir bu KDV'nin satın alma kararlarımıza olan etkisi? Gelin birlikte bakalım.

KDV, ürünlerin ve hizmetlerin satışı sırasında alınan bir tür tüketim vergisidir. Bu vergi genellikle tüketici tarafından ödenir ve ürünün fiyatına dahil edilir. Örneğin, alışveriş yaptığınızda gördüğünüz fiyatın üzerine eklenen küçük bir yüzdür. Ancak bu küçük yüzde, toplu alımlarda ve sık satın almalarda oldukça büyük bir fark yaratabilir.

KDV'nin en belirgin etkisi, ürünlerin ve hizmetlerin nihai fiyatlarını artırmasıdır. Bir ürünü satın alırken, fiyatının üzerine eklenen KDV miktarı, tüketicinin toplam ödemesini doğrudan etkiler. Örneğin, yüksek bir KDV oranı olan bir ürün satın almak yerine, daha düşük bir KDV oranına sahip bir alternatifi tercih etmek tüketiciler için daha cazip olabilir.

KDV'nin tüketici davranışları üzerindeki etkisi, tüketici tercihlerini doğrudan şekillendirir. Özellikle indirimler veya kampanyalar sırasında, KDV'nin düşürülmesi veya kaldırılması tüketicilerin alışveriş kararlarını etkileyebilir. KDV oranlarındaki değişiklikler, tüketicilerin bütçe odaklı kararlar almalarına veya lüks ürünlere yönelmelerine neden olabilir.

Farklı sektörlerdeki KDV uygulamaları da tüketici davranışlarını etkiler. Örneğin, temel ihtiyaç ürünlerindeki düşük KDV oranları, tüketicilerin bu ürünleri tercih etmelerini teşvik ederken, lüks tüketim mallarında yüksek KDV oranları tüketimi sınırlayabilir.

KDV, tüketici davranışlarını doğrudan etkileyen ve alışveriş kararlarımızı şekillendiren önemli bir unsurdur. Tüketiciler, fiyatlandırma politikalarını ve KDV oranlarını dikkatlice değerlendirerek, bütçelerine en uygun seçenekleri belirlerler. Bu nedenle, KDV politikalarının ve uygulamalarının anlaşılması, tüketicilerin daha bilinçli alışveriş yapmalarına yardımcı olabilir.

KDV Ödemeden Önce ve Sonra Kar Marjınızı Nasıl Etkiler?

KDV (Katma Değer Vergisi), işletmeler için önemli bir mali yük olabilir ve doğru stratejilerle yönetilmediği takdirde kar marjınızı ciddi şekilde etkileyebilir. İşte KDV ödemesinin kar marjına olan etkisini anlamak için kritik bir bakış açısı:

KDV, bir ürün veya hizmetin değerine eklenen vergidir ve genellikle tüketiciler tarafından ödenir. Ancak, işletmeler KDV'yi toplar ve devlete öder. Örneğin, bir ürün 100 TL ise ve KDV oranı %18 ise, tüketici 118 TL öderken işletme 100 TL + 18 TL KDV olmak üzere 118 TL öder.

İşletmeler için önemli olan noktalardan biri, KDV'nin ödeme zamanıdır. KDV genellikle satış yapıldıktan sonra devlete ödenir. Bu durum, işletmelerin nakit akışını etkileyebilir çünkü KDV ödemesi satış gelirleri tahsil edilmeden önce yapılabilir. Bu durum, özellikle hızlı büyüyen veya likidite zorlukları yaşayan işletmeler için finansal planlama açısından kritik önem taşır.

KDV'nin kar marjına etkisi, işletmenin faaliyetlerine ve satış stratejilerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin, bir işletme yüksek hacimli düşük kar marjlı ürünler satıyorsa, KDV oranı yüksek olsa bile mutlaka yüksek bir etki görmeyebilir. Ancak, düşük hacimli yüksek kar marjlı ürünler satan bir işletme için KDV'nin etkisi daha belirgin olabilir.

İşletmeler için KDV'nin etkin yönetimi stratejik planlama gerektirir. Bazı durumlarda, KDV'nin maliyetine müşteriler katlanırken, bazı durumlarda işletmeler fiyatlarını ayarlamak zorunda kalabilir. İyi bir maliyet yönetimi ve stratejik fiyatlandırma, KDV ödemelerinin etkilerini dengelemeye yardımcı olabilir.

KDV ödemesinin kar marjını nasıl etkileyebileceğini anlamak, işletmeler için finansal yönetimdeki kritik karar verme süreçlerinden biridir. Doğru stratejilerle ve etkin planlama ile, işletmeler KDV'nin olumsuz etkilerini minimize edebilir ve karlılıklarını artırabilirler.

KDV Hesaplama Yöntemleri: Hangisi İşletmeniz İçin En Avantajlı?

KDV (Katma Değer Vergisi), işletmelerin mali yapısında önemli bir rol oynayan bir vergi türüdür. Doğru KDV hesaplama yöntemini seçmek, işletmenizin mali durumunu doğrudan etkileyebilir. Peki, hangi KDV hesaplama yöntemi işletmeniz için en avantajlıdır? İşte seçenekleri ve avantajlarını detaylı bir şekilde inceleyelim.

OKU:  Suriye’nin Şam Kırsalı ilinde milyonlarca dolarlık bağış kampanyası düzenlendi

KDV hesaplama yöntemlerini değerlendirirken, öncelikle genel KDV oranını ve indirimli KDV oranlarını anlamak önemlidir. Genel KDV oranı genellikle standart tüketim mallarına uygulanan orandır ve şu anda %18 olarak belirlenmiştir. Öte yandan, belirli ürün ve hizmetler için düşük bir KDV oranı olan %8 veya %1 gibi indirimli oranlar da mevcuttur.

İşletmelerin KDV hesaplamalarında dikkate almaları gereken bir diğer önemli faktör ise KDV matrahıdır. KDV matrahı, vergiye tabi ürünlerin veya hizmetlerin fiyatının hesaplanmasında temel oluşturan toplam değerdir. İşletmeler, belirli durumlarda KDV matrahından indirim yapabilirler. Bu indirim hakkı, işletmelerin ödedikleri KDV miktarını azaltmalarına yardımcı olabilir.

KDV hesaplama yöntemleri seçilirken, işletmelerin düzenli olarak KDV beyannamesi verme yükümlülüğü de göz önünde bulundurulmalıdır. KDV beyannamesi, işletmelerin dönemsel olarak vergi dairelerine sundukları ve KDV hesaplamalarını doğrulayan bir belgedir. İndirimli KDV oranlarından yararlanan işletmelerin bu süreci doğru ve düzenli bir şekilde takip etmeleri önemlidir.

KDV hesaplama yöntemleri seçilirken, işletmelerin nakit akışı üzerindeki etkilerini de değerlendirmek gereklidir. Örneğin, peşin KDV ödemesi yapma zorunluluğu olan işletmeler, nakit akışlarını düzenli olarak yönetmek zorundadırlar. Bu durum, işletmenin finansal planlamasını etkileyebilir ve operasyonel süreçlerini doğrudan etkileyebilir.

KDV hesaplama yöntemlerinin seçimi, her işletme için farklı avantajlar ve dezavantajlar içerebilir. İşletmenizin özelliklerini, sektörünüzü ve mali durumunuzu dikkate alarak, en uygun KDV hesaplama yöntemini seçmek önemlidir. Bu seçim, hem vergi yükümlülüklerinizi doğru yönetmenize hem de maliyetlerinizi optimize etmenize yardımcı olabilir.

KDV Uygulamalarında Sık Yapılan Hatalar ve Nasıl Önlenir?

KDV (Katma Değer Vergisi), işletmelerin vergi yükümlülüklerinde kritik bir rol oynar. Ancak, birçok işletme KDV uygulamaları konusunda hatalar yapabilir ve bu da maliyetli sonuçlara yol açabilir. Bu makalede, sık yapılan bu hataları ve bunların nasıl önüne geçilebileceğini ele alacağız.

İşletmelerin sıkça karşılaştığı bir hata, yanlış KDV beyannamesi doldurmaktır. Beyannamede yer alan bilgilerin eksik veya hatalı olması, vergi incelemelerine sebep olabilir ve cezai yaptırımlarla sonuçlanabilir. Doğru ve eksiksiz bilgi sağlamak, bu hatanın önlenmesinde ilk adımdır.

KDV indirim hakkı, işletmelerin KDV maliyetlerini azaltmaları için önemli bir unsurdur. Ancak, indirim hakkının yanlış kullanılması veya hatalı maliyet belirleme, KDV iadesi sürecini olumsuz etkileyebilir. İndirim hakkının yasal çerçevede ve doğru şekilde kullanılması, işletmelerin vergi maliyetlerini optimize etmelerine yardımcı olur.

KDV oranları, mal veya hizmet türüne göre değişiklik gösterir ve bu oranların doğru belirlenmesi önemlidir. Yanlış KDV oranı uygulamak, işletmelerin vergi dengesini bozabilir ve cezai yaptırımlara neden olabilir. Mal veya hizmetin doğru sınıflandırılması ve buna uygun KDV oranının belirlenmesi, bu hatanın önüne geçmek için kritik bir adımdır.

İşletmeler için önemli olan bir diğer konu da KDV iadeleridir. İadelerin gecikmesi veya yanlış yapılan iadeler, işletmelerin nakit akışını olumsuz etkileyebilir. Doğru belgeleme ve süreçlerin takibi, KDV iade sürecinin düzenli ve sorunsuz işlemesini sağlar.

KDV uygulamalarında yapılan hatalar, işletmeler için maliyetli olabilir ve vergi idaresiyle sorun yaşamalarına yol açabilir. Bu hataların önlenmesi için doğru bilgiye, süreçlere ve danışmanlık desteğine sahip olmak önemlidir. Doğru uygulama, işletmelerin vergisel yükümlülüklerini etkin bir şekilde yerine getirmelerini sağlar ve operasyonel verimliliği artırır.

İhracatta KDV Avantajları: İşletmenizin Küresel Arenada Rekabet Gücü

İhracat, günümüz iş dünyasında işletmeler için vazgeçilmez bir rekabet avantajı haline gelmiştir. Küresel pazarda var olmak ve büyümek isteyen işletmeler için, ihracatın sunduğu çeşitli ekonomik teşvikler ve vergi avantajları oldukça önemlidir. Bu avantajlardan biri de KDV (Katma Değer Vergisi) avantajlarıdır. İşte işletmelerin küresel arenada rekabet gücünü artıran KDV avantajlarının detaylı bir incelemesi:

KDV, mal ve hizmetlerin tüketimine dayalı olarak alınan bir vergi türüdür. İhracatta bu verginin işletmeler üzerindeki etkisi oldukça önemlidir çünkü ihraç edilen mal veya hizmetler KDV'den istisna tutulur. Bu durum, ihracat yapan işletmeler için maliyet avantajı sağlar ve uluslararası pazarda fiyat rekabetinde önemli bir kaldıraç noktası oluşturur.

OKU:  İş insanı Ali Koç, Fenerbahçe'ye verdiği borcun 360 milyon lirasını geri aldı

İhracatta KDV istisnası, işletmelerin ürünlerini yurt dışına satarken bu vergiyi maliyet hesaplamalarından çıkarmasına olanak tanır. Dolayısıyla, ihracat yapan işletmeler yerel pazarda işlem yapan rakiplerine kıyasla daha rekabetçi fiyatlar sunabilir. Bu da ihracatçı işletmelerin küresel pazarda daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasını sağlar.

Bazı ülkelerde, ihracat yapan işletmeler KDV'nin bir kısmını veya tamamını iade alma imkanına sahiptir. Bu durum, işletmelerin dış pazarlarda daha fazla büyüme ve yatırım yapma gücünü artırır. Özellikle yüksek katma değerli ürünler üreten teknoloji şirketleri ve imalat sektörü için bu önemli bir finansal teşvik unsuru olarak öne çıkar.

İhracatta KDV avantajları, işletmelerin küresel pazarda rekabet güçlerini artırmanın yanı sıra stratejik yatırımlar yapmalarına da olanak tanır. İhracat yoluyla elde edilen gelirler, işletmelerin Ar-Ge faaliyetlerine, yeni pazarlara girişimlere ve üretim kapasitelerinin genişletilmesine yönlendirilebilir. Bu da uzun vadede işletmenin büyümesine ve sürdürülebilir başarıya katkı sağlar.

İhracatta KDV avantajları, işletmelerin küresel arenada rekabet gücünü artırırken aynı zamanda finansal performanslarını iyileştirmelerine olanak tanır. Bu avantajlardan en iyi şekilde faydalanmak için işletmelerin uluslararası vergi düzenlemelerini yakından takip etmeleri ve uygun stratejiler geliştirmeleri kritik öneme sahiptir.

KDV Oranlarının Değişimi: İşletmenizin Stratejik Planlamasını Nasıl Etkiler?

KDV (Katma Değer Vergisi) oranları, işletmelerin mali durumları ve stratejik planlamaları üzerinde doğrudan etkiye sahip kritik bir faktördür. Bu vergi oranlarının değişimi, işletmelerin kar marjlarından tutun, tüketici taleplerine kadar geniş bir yelpazede etkiler doğurabilir. Peki, işletmeler için KDV oranlarının değişimi neden bu kadar önemli ve stratejik planlama süreçlerini nasıl etkileyebilir?

KDV oranlarının artması veya azalması, doğrudan işletmelerin maliyet yapısını etkiler. Örneğin, KDV oranlarının yükselmesi, ürün ve hizmetlerin maliyetlerini artırarak kar marjlarını azaltabilir. Bu durum, işletmelerin fiyatlandırma politikalarını gözden geçirmelerini ve rekabetçi kalabilmek için stratejiler geliştirmelerini zorunlu kılar.

Tüketiciler, KDV oranlarının değişimiyle doğrudan karşı karşıya kalır. Özellikle tüketici fiyatları üzerindeki etkisi nedeniyle, talep üzerinde belirgin değişiklikler gözlemlenebilir. Yüksek KDV oranları tüketicilerin satın alma gücünü azaltabilirken, düşük oranlar ise talebi canlandırabilir. İşletmeler bu değişen tüketici davranışlarını göz önünde bulundurarak pazarlama stratejilerini ayarlamak durumundadır.

KDV oranlarının değişimi, işletmelerin maliyet ve fiyatlandırma stratejilerini yeniden gözden geçirmelerini gerektirir. Maliyetlerin artması durumunda, işletmeler ürün veya hizmet fiyatlarını yükseltmek zorunda kalabilir. Bunun yanı sıra, KDV oranlarının düşmesi durumunda maliyet avantajı sağlanabilir ve bu da rekabet gücünü artırabilir.

KDV oranlarının değişmesi, işletmeler için hukuki ve yönetimsel adaptasyon süreçlerini de beraberinde getirir. Vergi mevzuatında yapılan değişikliklere hızlı bir şekilde uyum sağlamak, işletmelerin operasyonel sürekliliğini sağlamak açısından kritik önem taşır.

KDV oranlarının değişimi, işletmeler için sadece finansal etkiler doğurmaz, aynı zamanda stratejik planlama süreçlerini derinden etkiler. İşletmelerin bu değişikliklere hızlı ve etkin bir şekilde adapte olması, rekabet avantajını korumak ve büyümeyi sürdürebilmek için hayati önem taşır.

Sıkça Sorulan Sorular

KDV İndirimi ve İade Süreçleri Nasıl İşler?

KDV indirimi ve iade süreçleri, vergi mükelleflerinin KDV ödemelerindeki vergi indirimi ve iade taleplerini kapsar. İndirim sürecinde, belirli şartları sağlayan mükellefler vergi matrahından KDV’yi düşürebilirler. İade sürecinde ise, KDV’nin fazla ödenmesi durumunda mükellefler iade talebinde bulunabilirler. İşlem süreçleri vergi mevzuatına göre belirlenir ve mükelleflerin gerekli belgelerle süreci takip etmeleri gerekmektedir.

KDV Oranları Nelerdir ve Nasıl Uygulanır?

KDV Oranları ve Uygulamaları: KDV (Katma Değer Vergisi) oranları farklı ürün ve hizmetler için değişiklik gösterebilir. Genel oran %18’dir, ancak bazı ürünlerde %1, %8 veya %0 olarak uygulanabilir. Vergi, mal veya hizmetin değeri üzerinden hesaplanır ve vergi mükellefleri tarafından devlete ödenir.

Bir Ürünün KDV Dahil Fiyatı Nasıl Bulunur?

Bir ürünün KDV dahil fiyatını bulmak için, ürünün KDV hariç fiyatını KDV oranıyla çarparak hesaplayabilirsiniz. KDV oranını bilmiyorsanız, genel KDV oranı olan %18’i kullanabilirsiniz. Örneğin, bir ürünün KDV hariç fiyatı 100 TL ise, KDV dahil fiyatı (100 TL * 1.18) = 118 TL olacaktır.

KDV Nedir ve Nasıl Hesaplanır?

KDV (Katma Değer Vergisi), Türkiye’de mal ve hizmet alımlarında tüketiciye yansıtılan bir vergidir. KDV, satın alınan mal veya hizmetin fiyatına yüzde olarak eklenerek hesaplanır. KDV oranı ürün veya hizmetin türüne göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, standart KDV oranı %18’dir. KDV hesaplaması yapılırken, vergi hariç fiyata KDV oranı uygulanır ve bu şekilde vergi dahil fiyat elde edilir.

KDV Hariç Fiyattan KDV Dahil Fiyat Nasıl Hesaplanır?

KDV Hariç Fiyattan KDV Dahil Fiyat Nasıl Hesaplanır?
KDV hariç fiyatı KDV dahil fiyata dönüştürmek için, KDV dahil fiyat = KDV hariç fiyat * (1 + KDV oranı)

İlginizi Çekebilir:Mutluluk Hormonları Nelerdir?
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

dunyanin en buyuk 250 muteahhidi listesine turkiyeden 45 sirket girdi turkiye ulkeler siralamasinda cinin pFyZmicS
Dünyanın en büyük 250 müteahhidi listesine Türkiye’den 45 şirket girdi, Türkiye ülkeler sıralamasında Çin’in ardından ikinci
mhp lideri bahceli islam dunyasinin nato benzeri bir savunma orgutune ihtiyaci var QGePZO2T
MHP lideri Bahçeli: İslam dünyasının NATO benzeri bir savunma örgütüne ihtiyacı var
uluslararasi kredi derecelendirme kurulusu fitch turk bankalarina performans uyarisinda bulundu gkg18925
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarına ‘performans’ uyarısında bulundu
kiralarda yillik artis yuzde 7894 ile enflasyonun 23 katina ulasti arz talep dengesi ve yuksek CFKsFQWM
Kiralarda yıllık artış yüzde 78,94 ile enflasyonun 2,3 katına ulaştı: Arz-talep dengesi ve yüksek talep zamları hızlandırıyor
nile breweriesde sahte butceler ve hayali kampanyalar nedeniyle 30dan fazla calisan isten cikarildi IS2Hhr17
Nile Breweries’de sahte bütçeler ve hayali kampanyalar nedeniyle 30’dan fazla çalışan işten çıkarıldı
balikesir sindirgida 4 buyuklugunde bir deprem daha meydana geldi istanbul ve cevre illerden hissedildi FBxbykQG
Balıkesir Sındırgı’da 4 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi; İstanbul ve çevre illerden hissedildi
Güncel Adres | © 2025 |