Toygun ATİLLA

2025 Ocak ayı: İstanbul’da düzmece içkiden ölenlerin sayısı 38’e yükseldi. Alkol zehirlenmesinden tedavi görenlerin sayısı 92’ye yükseldi. Hastanede tedavi gören 47 hastadan 27’si entübe edildi.

Yılbaşı öncesi üretilen ve piyasaya sürülen düzmece içkiler acı meyvelerini verdi.

ÇÜRÜMÜŞLÜK

DENETİMSİZLİK

FELAKET

SİNPAŞ MARMARİS KIZILBÜK OTEL İNŞAATINDA NELER OLUYOR

Yer: Marmaris Kızılbük

Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü: “Marmaris’in etrafı ve tabiatı için bugün çok kıymetli bir karara imza attık. Sinpaş Kızılbük Resort Otel ve devremülk inşaatının birinci ve ikinci etaplarından sonra şimdi inşaatın başlamadığı üçüncü etabındaki 25 adet yapı ruhsatını daha iptal ettik. Bu sayı ile belediyemiz SİNPAŞ’ın toplam 58 adet yapı ruhsatını iptal ederek tüzel sürecin devamı ile ilgili değerli bir adım attı”

RUHSATLARI KİM VERDİ KİM İPTAL ETTİ

Soru şu;

SİNPAŞ’ın mahkeme tarafından iptal edilen ruhsatlarını kim verdi?

Cevap: Şu günlerde partiden ihraç istemiyle disipline verilen CHP’li Marmaris eski Belediye Başkanı Mehmet Oktay

REKLAM VEREREK SATIŞA DEVAM

Peki süreç bu türlü devam ederken ne oluyor?

SİNPAŞ, gazeteleri ve internet sitelerini reklama boğuyor (Patronlar Dünyası SİNPAŞ’ın reklamını etik anlayışımız gereği almadı)

Yani anlayacağınız ruhsatları mahkeme tarafından iptal edilmiş ve Marmaris Belediyesi’nin de ruhsat vermeyeceğini açıkça ilan ettiği Kızılbük’teki resort otel ve devremülkleri satmaya devam ediyor.

KARARIN KENDİ LEHLERİNE DÖNECEĞİNDEN EMİNLER Mİ?

Soru şu: SİNPAŞ, mahkeme kararına ve belediyenin açıklamalarına karşın hala satış yapmaktan neden geri durmuyor? Sürecin kendileri lehine döneceğine nasıl bu kadar emin olabiliyor? Perde ardında diğer bir oyun mu dönüyor

NEDEN HERKES 3 MAYMUNU OYNUYOR?

Şayet, süreç bu halde ilerleyecek ve bu binalara ruhsat verilmeyecekse SİNPAŞ göz nazaran göre insanları nasıl kandırmaya yürek ediyor? İlerde oluşabilecek mağduriyetlerin bedelini kim ödeyecek?

Hal ve kurallar bu durumdayken ülkedeki Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu, SPK vb. devlet kurumları ortadaki bu durumu neden kayıtsızca izliyor?

İlerde yaşanacak kaos yahut mağduriyetlerin önünü neden almıyor, herkes neden üç maymunu oynuyor?

Gazeteler ve internet siteleri ruhsatları iptal edilmiş, tüzel durumu muallakta olan bir yerin pazarlanması için verilen reklamlara aracılık etmekten kendileri açısından etik bir dert duymuyor. Bilhassa bu medya kuruluşlarının bir kısmı “çevre” hassaslığı ve muhaliflikte kimseye pabuç bırakmazken tüm bunları nasıl görmezden geliyor?

İGA’NIN TAŞERONU CHP GENEL LİDER YARDIMCISI

Sabah Gazetesi’nde Merve Bilkay’ın haberine gözüm takılıyor: “Dev projelere karşı çıkan vekil İGA taşeronu çıktı”

Nasıl yani?

Okumaya devam ediyorum.

“Otoyol, havalimanı ve köprü projelerine karşı çıkan CHP’li Deniz Yavuzyılmaz’ın İGA’nın taşeronu olduğu ortaya çıktı. Şirket işi vaktinde yapmayıp mukavelesi feshedilen vekil, muhalefete başladı”

Yani, CHP’li milletvekili, partinin Genel Lider Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, “5’li çetenin” taşeronu muymuş!

Öl ki ölem…

Haberde husus olan dokümanları araştırıyorum. Ulaşıyorum.

CHP’li Deniz Yavuzyılmaz ile ilgili kendi imzamla yazdığım son yazımda motamot şu tabirleri kullanmışım: “CHP milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ı çok uzun vakittir takip ederim. Bilhassa kamu ihalelerinde bir dedektif titizliğinde iz sürmesi, bu hususları gündeme getirmesi takdire şayandır”

Allak bullak oluyorum.

VAHŞİ BATI MI YABANÎ TÜRKİYE Mİ?

Bir dostumun tavsiyesi ile Netflix’de izlediğim Amerikan Primeval (İlkel Amerika) dizisini anımsıyorum.

Amerika’nın birinci kuruluş günlerindeki “Vahşi Batı’yı” tüm çıplaklığı ile ortaya koyan o sert dizi…

Kuralın, düsturun, sistemin olmadığı yabanî batı.

Filmi düşünmekten vazgeçiyorum, Türkiye gerçeklerine dönüyorum…

patronlardunyasi.com