Maydonoz Döner’e FETÖ operasyonunun bir çalışanın ihbarıyla başlatıldığı ortaya çıktı
Faal pişmanlıktan faydalandığı için kendisine yüzde 5 pay hissesi verilmediğini sav eden R.Ö.’nin şikayet dilekçesinde, “Kamudan atılan, haklarında ihraç olan bireyler 3-4 ay içinde çok süratli biçimde büyüdü. Yöneticilerin bir kısmı ‘mahrem hizmeti’ görmüştü. Benim üssüm kamudan ihraçtı” sözleri yer aldı.
AA’da yer alan habere nazaran; operasyon kapsamında alınan sözlerde, örgütün döner restoran zincirinde pay hissesi ile iştirak verdiği şahısları daha evvel isimli süreç geçirmelerine karşın bilhassa faal pişmanlıktan faydalanmayan, “FETÖ’ye sadık kişiler”den seçtiği anlaşıldı. FETÖ’den referansı olmayanların işe alınmadığı tez edilen zincir döner restoranlarda gayriresmi hissedarların olduğu ileri sürüldü.
Döner restoran zincirinde “müdür ya da yönetici olarak çalışabileceği”, “zamanla hissedar olup ekstra para kazanabileceği” vaadiyle işe alındığını söyleyen lakin daha evvel FETÖ soruşturması kapsamında aktif pişmanlıktan faydalandığı öğrenilince iştirak alamadığını belirten R.Ö’nün savcılıktaki sözüne ulaşıldı.
İtiraflarında örgüte gelir sağlamak için kurulan kirli çarkı deşifre eden şahit R.Ö’nün sözünde, restoran zincirinde, terör örgütü soruşturması kapsamında kamudan ihraç edilenlerin toplantılar yaptığına ve milyonluk sermaye artışına ait CİMER’e şikayette bulunduğu bilgisi yer aldı.
Daha evvel kamudan ihraç edilen İ.B. ve A.T’nin mağazada resmi olarak iştirakleri bulunduğunu belirten R.Ö, “Bu bireylerin 3-4 aylık süreçte çok süratli bir formda büyümeye gittiklerini gördüm. Haklarında yargılama ve ihraç kaydı olan bu bireylerin bu kadar süratli bir halde nasıl büyüdüklerini bilmiyorum.” sözünü kullandı.
R.Ö, “mağazada servis elemanı, kurye, dönerci üzere çalışanların örgüt iltisaklarına denk gelmediğini lakin tüm mağazalarda mağaza sorumlularının bir kısmının ‘mahrem hizmet’ görmüş, bir kısmının da KHK’den ihraç kaydı olan bireyler olduğunu” belirtti.
“GAYRİRESMİ HİSSEDARLARIN OLDUĞUNU FARK ETTİM”
Restoranda çalışırken, gayriresmi hissedarların olduğunu fark ettiğini anlatan R.Ö, şu bilgileri verdi:
“Bu hissedarların çoklukla ihraç memur, ihraç mahrem yapı öğrencisi üzere şahısların olduğunu gördüm. Bu usul hissedarlar resmi bir evrakta yoklardı. Benim sorumluluğunu yaptığım mağazada İ.B. ile A.T. resmiyette ortaktı. Mağazada benim üst pozisyonumda bulunan müdür rütbesiyle M.A. ihraç edilmiş kamu işçisiydi. Bu kişinin hakkında yürütülen yargılamada faal pişmanlık kararlarından faydalanmadığı için ceza aldığını E.K’den öğrendim. Belgesinin Yargıtayda olduğunu ve bir devir cezaevinde kaldığını biliyorum. Bir gün mağaza müdürü M.A. ile konuştuğumuzda bana ‘kaç yıl ceza aldığımı’ sordu. Kendisine 1 yıl 6 ay ceza aldığımı belirtince bu biçim bir cezayı nasıl aldığımı, genelde 5 ya da 7 yıl insanların ceza aldığını bana tekrar sordu. Ben kendisine aktif pişmanlık kararlarından faydalandığımı o an için söylemedim lakin kendisi benim bu durumda tabir verdiğimi anlamıştı.”
R.Ö, kendisini işe alan ortaklardan E.K’nin örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığını ve yüksek ceza aldığını belirtti.
E.K’nin, kendisinin faal pişmanlık kararlarından faydalandığını bildiğini belirten R.Ö, “Örgütle irtibatını bildiğim arkadaşımın referansı ile garson olarak işe başladım. Sonrasında üç farklı şubeden sorumlu olarak görevlendirilmiştim. Arkadaşım beni davet ederken yüzde 5 pay hissesi ile ortak olabileceğimi belirtmişti fakat aktif pişmanlık kararlarından faydalandığım öğrenilince pay verilmedi, evvel baskı kuruldu, sonra da işten çıkarıldım.” dedi.
R.Ö, şunları anlattı:
“Bana ciro düşüşü, iş yeri dağınıklığı, uygulama sitelerindeki puan düşüklüğü üzere münasebetlerle mobbing uygulanmaya başlandı. Vadedilen hissedarlıktan da faydalanamadım. Bana pay verilmeyeceği söylendi. Sonraki bir görüşmede de E.K. bu konunun latife olduğunu tabir etmişti. Bana verilmesi vadedilen pay yüzde 5 oranındaydı. Bu pay karşılığında bir para konuşulmamıştı. Yüzde 5’lik pay hissesi verilse dahi gayri resmi bir halde olacaktı. Bunun sebebini E.K’ye sorduğumda herkesin emniyetli insan olduğunu, güvenilmeyen hiç kimseye pay hissesi verilmediğini söyledi.”
Yüzde 5’lik payın üzerinde de kimseye hisse verilmediğini E.K’nin beyanıyla öğrendiğini bildiren R.Ö, şu bilgileri verdi:
“Mağaza sorumlularına farklı şubelerde yeniden yüzde 5’lik hisseler verilebiliyordu lakin tek mağazada kelam sahipliği artmaması ve idari denetimin elden çıkmaması için yüzde 5 üzerine hisse muhakkak verilmiyordu. Bu bahsettiğim harici hissedarlıklar büsbütün itimat alakasına dayalı gayriresmi ortaklıklardır. Resmiyette şirket sahibi gözüken bireylerin de FETÖ iltisakları vardır. Dışarıdan bir bireye pay ya da franchising açmasına müsaade edilmediğini düşünüyorum.”
NE OLMUŞTU?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Şubat’ta toplumsal medya hesabından, Antalya merkezli 31 vilayette FETÖ’ye yönelik eş vakitli düzenlenen Kıskaç-40 operasyonunda, bir döner restoran zinciri üzerinden örgüte finansman sağladığı belirlenen, ortalarında kamu çalışanı 10 kişinin de bulunduğu 353 şüphelinin yakalandığını açıklamıştı.
Maydonoz Döner’in idaresine kayyım atanmıştı.
patronlardunyasi.com
