Hemingway’den Murakami’ye, edebiyatın yaratıcı sürecinde kedilerin rolü

Heike Reinecke ve Andreas Schlieper’in birlikte kaleme aldığı “Büyük Müellifler ve Kedileri” isimli eser, edebiyattaki pati izlerini takip ediyor. Okurla buluşan yapıtta meşhur muharrirlerin ve sanatkarların yanı sıra tanınmış isimlerin kedilerle olan yakın alakalarına temas ediliyor.

Eserde birçok ödüllü edebiyatçının metinlerini kedilerle birlikte yazdığı tabir ediliyor. Böylelikle yapıttan bu sempatik hayvanlar ile ilham ortasında sıkı bir irtibat olduğunu anlıyoruz. Sanki muharrirlerin hayal dünyasını kedilerin sıcaklığı mı, yoksa bir senfoni üzere olan mırıltıları mı harekete geçiriyor? Bunun yanıtı bir muamma olsa da yapıttaki bilgiler dikkat cazibeli.

YAN BAKANA ARALIK KOYARDI

Kedi âşığı olan ve onlarca hayvanla yaşayarak eser üreten Amerikalı romancı Ernest Hemingway, enteresandır ki, kitaplarındaki bayan karakterlere kedileri hatırlatan isimler vermiş! Kedilerine yan bakanlara da uzaklık koymuş. Nobel’li muharrir Hemingway fazla parmaklı yani polidaktil bir kediye sahip olduğu için bu şekil kediler halk ortasında “Hemingway kedileri” olarak anılmış.

SOĞUK ODALARDA KEDİLERLE…

Türkiye’den Murat Öztekin’in haberine nazaran, şimdi kazanamamış olsa da Nobel söylentilerinde ismi sıkça geçen meşhur Japon müellif Haruki Murakami de büyük bir kedisever. Murakami, şöhrete kavuşmadığı yıllarda güçlü bir hayat yaşarken soğuk odasında dört kedisine sarılarak uyurmuş. Bu sebeple olsa gerek başta meşhur “Sahilde Kafka” olmak üzere yapıtlarında kediler kıymetli bir yer tutuyor.

HAYATA BAĞLAYAN HAYVAN

Alkolizm sorunu olan polisiye edebiyatın meşhur ismi Raymond Chandler’ı ise bir kedi hayata bağlamış. Kimseyle görüşemez hâle gelen muharrire arkadaş olan “Taki” isimli kedi, yapıtlarına de ilham kaynağı olmuş. “Sekreterim” dediği ve saatlerce insan üzere konuştuğu bu kediyle olan arkadaşlığından ise “Parmak Adam” üzere yapıtları doğmuş. Fakat Taki vakitle müellife çok bağlanmış, birtakım akşamlar konuta gelmediğinde günlerce küsermiş.

Aykırı Fransız şair Charles Baudelaire’in de kedisever olduğu sır değil. Lakin Baudelaire’in kedi bulunmayan meskenden sıkılıp kaçtığı bilgisi enteresan…

Ray Bradbury’nin de bazen yirmi kediyle birlikte yaşadığı, en sevdiğinin ise bir kâğıt tartısı üzere masasının üzerinde durduğu naklediliyor.

Kitapta temas edilmemiş lakin Türk muharrirlerin da kedilerle münasebetleri hiç kötü değil…. Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi, Tevfik Fikret, Nurullah Ataç ve Ahmet Hamdi çabucak akla gelen kedili yazarlardan…

patronlardunyasi.com