Bilim insanları, hologramlarla fiziksel teması gerçekleştirdi

Bir vakitler bilim kurgu sinemalarının konusu olan hologramlarla fizikî etkileşim, karma gerçeklik teknolojisindeki dev bir adımla gerçeğe dönüşüyor.

6 Mart’ta HAL açık arşivinde yayımlanan yeni bir makaleye nazaran, bilim insanları insanların havada asılı duran 3D imgeleri direkt manipüle etmelerini sağlayan yeni bir holografik sistem geliştirdi. Artık hologramlar, insan eliyle dokunulup itilip çekilebiliyor ve pozisyonları değiştirilebiliyor, üstelik imaj yahut sistem ziyan görmeden.

Bu buluş, elastik gereçlerin bir çeşit volumetrik ekran olarak bilinen bir görüntüleme sistemine entegre edilmesiyle mümkün oldu. Volumetrik ekranlar, uzayda asılı duran 3D imajlar üretmek için farklı derinliklerde 2D manzara katmanlarını süratli bir halde gösterir.

DOKUNULABİLİR HOLOGRAMLAR: NASIL ÇALIŞIYOR?

Bu holografik ekranlar, üzerine imgelerin yansıtıldığı ve yüksek suratlarla titreşen şeffaf bir levha olan difüzör kullanıyor. İnsan gözü, bu süratli hareket eden katmanları birleştirerek 3D haller oluşturur. Klasik difüzörler kırılgan ve sert olduğundan, onlara dokunmak, sistemi bozabilir yahut kullanıcıyı yaralayabilirdi. Lakin bilim insanları, sert malzemeyi esnek bir materyal ile değiştirdi. Bu değişiklik, kullanıcıların yüzeye dokunurken ekranı yahut manzarayı bozmadan etkileşime girmelerini sağlıyor.

Esnek gereç kullanımı, yeni bir sorun da doğurmuştu: Yüzeye dokunulduğunda, yüzey eğilip deforme olabilir ve bu da manzarayı bozabilirdi. Lakin, bilim insanları, gerçek vakitli imaj düzeltme ile bu sorunu aşmayı başardı, böylelikle 3D hologramın doğruluğu korunuyor.

YENİ TEKNOLOJİ İLE HOLOGRAMLARLA ETKİLEŞİM MÜMKÜN

Bu yeni 3D holografik sistem, kullanıcıların yalnızca elleriyle havada süzülen imgelerle direkt etkileşim kurmalarını sağlıyor. Eldiven, kumanda yahut başlık üzere ekipmanlara gerek kalmadan, kullanıcılar hologramlarla doğal bir halde etkileşimde bulunabiliyor.

Baş araştırmacı Asier Marzo, Navarra Kamu Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri profesörü, “Telefonlarımızla doğal olarak dokunarak etkileşimde bulunuyoruz. Bu teknoloji, bu konsepti 3D alana uygulayarak, ellerimizle süzülen hologramlara dokunmamızı ve onlarla etkileşimde bulunmamızı sağlıyor,” diye açıklamada bulundu.

HOLOGRAMLARIN POTANSİYEL UYGULAMALARI

Henüz başlangıç etabında olan ve hakemli mecmualara gönderilmemiş olan bu teknoloji, büyük bir potansiyele sahip. Eğitimde, öğrenciler sanal motorlar inşa edebilir yahut 3D anatomi modellerini keşfedebilir. Müzelerde ise turistler, VR başlıkları yahut dokunmatik ekranlar kullanmadan sergilerle direkt etkileşimde bulunabilirler. Ayrıyeten, işbirliği alanında, birden fazla kullanıcı birebir holografik obje üzerinde çalışabilir. Cümbüş kesiminde ise, yaklaşan oyun ve artırılmış gerçeklik tecrübeleri, holografik karakterler yahut objelerle dokunsal teması içerebilir.

HOLOGRAMLAR, VR BAŞLIKLARININ SINIRLAMALARINI AŞIYOR

Bu buluş, fizikî alanda anları paylaşmayı mümkün kılıyor, bu da VR başlıklarının kolay kolay sağladığı bir şey değildir. Yeni prototip, Avrupa Araştırma Kurulu (ERC) tarafından desteklenen InteVol Projesi’nin bir modülü olarak, 26 Nisan – 1 Mayıs tarihleri ortasında Japonya’da düzenlenecek olan CHI Konferansı’nda tanıtılacak. Baş müellif araştırmacı Bouzbib, sinemalarda sıklıkla “hologram” olarak isimlendirilen şeylerin aslında volumetrik grafikler olduğunu ve artık nihayet dokunulabilir hale geldiğini vurguladı.

patronlardunyasi.com