PD yazarı Kaan İncili, bu kez okurlarına Atina’yı anlatıyor: Tarihe damga vuran başkent
Kaan İNCİLİ
Felsefe ve tarih, sanat ve tarih, siyaset ve tarih, denizcilik ve tarih, mitoloji ve tarih, çağdaş olimpiyatlar ve tarih, tahsil ve tarih. Özcesi her şey ve tarihi birarada arayanların vazgeçilmez merkezi Atina… Tarih boyunca var olan süper başkent… Kronolojik olarak dünya tarihine damga vuran üç medeniyetten Mısır – Yunan – Roma üçlemesinden Yunan’ın merkezi.
Özgür, rahat, memnun, eşit ve toplumsal insanların kenti Atina. Hem içine kapanık komün ömrü benimseyen hem dünya yeniliklerine açık vizyonerlikte hem de yeme – içmeyi seven insanların ortasında gezeceğiz bugün.
AKROPOLİS BÜYÜLÜYOR
Önce tarihi kısımlardan başlayalım. Olağan ki Akropolis bütün kente hakim zirvede yer alan pozisyonuyla kente gelenlerin birinci büyülendiği yapı oluyor. Antik devirde doruklara kurulan kentlere verilen isimdir Akropol, yani zirvede yer alan kent. Dünyada günümüzde bilinen en meşhuru olduğu için nedense Akropol denilince herkesin aklına birinci evvel Atina’da olan gelir. Atina kentinin bulunduğu bölgedeki birinci yerleşimlerin de olduğu yerdir birebir vakitte. Bugün çok kıymetli tarihi yapıları içinde barındıran bu hisarı gezenler; Athena Parthenos Tapınağı, Propylon, Dionysos Tiyatrosu, Athena Nike Tapınağı ve Erekhtheion üzere kıymetli yapıtları de ziyaret edebilir.
NÖBET DEĞİŞİM RİTÜELİNİ KAÇIRMAYIN
Artık kentin merkezine inme vakti geldi. Syntagma meydanı Atina ziyaretinizde her nokta için merkez alabileceğimiz bir pozisyonda yer almaktadır. Tam olarak Yunan Parlamentosu’nun da önünde yer alır. Zati ismini da Yunan Anayasası’ndan almıştır. Natürel ki her gezgin üzere Parlamento önündeki meşhur Evzon askerlerini ve denk gelirseniz nöbet değişim ritüellerini de kaçırmayın.
Hemen Parlamento’nun ardında yer alan Zappeion Garden ve National Garden & Botanic Museum, tarihi kalıntılar sonrasında yapılacak hoş bir kent gezisi öncesi için ülkü bir orta seçim olacaktır. Yüksek ağaçlar, yeşilin farklı tonları ve renkli çiçekler bir seyahatte ruhumuzu dinlendiren kıymetli ayrıntılardır. Lakin Atina’da olduğumuzu unutmayalım, beklemediğiniz anlarda antik periyot yapıtları bahçeler de dahil her yerde karşınıza çıkacaktır.
TARİHİ VE ÇAĞDAŞ SOKAKLAR…
Syntagma meydanından sonra artık Atina’nın meşhur sokaklarını gezme vakti geldi. Bu anda karşımıza iki seçenek çıkıyor. Tarihi ve çağdaş sokaklar olmak üzere. Hangi sırayla yapmak istediğiniz sizin keyfinize bağlı kalsın.
Seçeneklerden bir tanesi Plaka diye isimlendirilen tarihi mahalle. Labirentvari sokakları ile eski Atina’nın üzerine kurulmuş bu mahallede de karşınıza çokça kalıntılar çıkacak. Bu arkeolojik alanların çokluğundan Atinalılar buraya Tanrıların Mahallesi diye de seslenirler. Sokakların sizi içine çekip uzun yürüyüşler yaptıracağına kuşku yok, lakin bu sırada gözünüze hitap eden kareleri ölümsüzleştirmeyi de unutmayın.
Bir öbür seçenek ise alışılmış ki Syntagma meydanının çabucak önünde butikleri ile bilinen Ermou caddesi ve cafe & restaurantlar ile bilinen Voukourestiou caddesi. Buralarda bütün bir günü alış-veriş yaparak, kahve molaları vererek, hoş yemekler yiyerek geçirebilirsiniz.
M.Ö. 9. Yüzyıl’da birinci defa Yunan topraklarında yapılan olimpiyat oyunlarının çağdaş Dünyada da birinci olarak 1896 yılında 14 ülkeden 241 atletin 43 spor kısmında yarışarak Atina’da yaptığını unutmayalım.
EN HOŞ AÇILI FOTOĞRAFLAR İÇİN…
Bu yürüyüşler sırasında karşınıza çıkacak olan Monastiraki Meydanı ise nitekim hoş açılı fotoğraflar çekebileceğiniz ve de Akropolis’i görüntüleyebileceğiniz en yeterli noktalardandır diyebiliriz. Birebir vakitte tavernalarda bu meydanın etrafına konumlanmışlardır.
Antik devirde uzun yoldan gelenlerin yeme-içme ve konaklama muhtaçlığını giderdiği yerlere verilen Taverna ismi günümüzde daha fazla akşam yemeklerinin yendiği, mümkünse alkol ve de cümbüşün olduğu restaurantlar için kullanılmaktadır. Tabak kırma ritüeline hiç girmeyeceğim, zira bu mevzu herkes için değişkenlik göstermekte.
NADİR İZNİK ÇİNİLERİ’Nİ DE GÖRMELİSİNİZ
Müze severler için kesinlikle iki teklifim olacak ki bunların ikisini birden gezmenin hakkı tahminen bir tam güne bile sığmaz. Bilhassa dünyadaki en kıymetli Antik Yunan kolleksiyonlarından birine sahip olan Ulusal Tarih Müzesi ve ender bulunan İznik çinileri ile neredeyse 10.000 adete yakın yapıta sahip olan Benaki İslam Sanatı Müzesi.
Tatmadan Dönmeyin : Deniz eserleri, Kabak kızartma, Melomakarona
Görmeden Dönmeyin : Akropolis, Syntagma, Ulusal Tarih Müzesi
Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.
patronlardunyasi.com
