Rusya’nın efsanevi Bolşoy Tiyatrosu, tarihinde ilk kez İstanbul’da sahne alıyor
Bolşoy’un baş dansçıları tarafından sahnelenecek bu vakitsiz eserler, jenerasyonlar uzunluğu izleyicilerin gönlünde taht kurmuş durumda. Birinci defa 1940’ta sahnelenen Romeo ve Juliet, Sergey Prokofyev’in müziği ve Verona kronikleri, Orta Çağ aşk kıssaları ve tarihi dans geleneklerinden ilham alan Leonid Lavrovski’nin koreografisiyle hayat buluyor.
Programın ikinci balesi Kuğu Gölü, Rus bale repertuvarının âdeta simgesi. Birinci sefer 1877’de sahnelenen bu eser, Pyotr Çaykovski’nin Bolşoy Tiyatrosu için bestelediği birinci bale olma özelliğini taşıyor. Efsanevi müziği, ünlü “Küçük Kuğular Dansı” ve Kara Kuğu Odile’in nefes kesen 32 fouetté dönüşüyle Kuğu Gölü, dünyanın en çok sevilen baleleri ortasında.
Bolşoy’un baş balerini ve Rusya’nın en tanınmış dansçılarından Svetlana Zakharova, 26 Eylül’deki Romeo ve Juliet temsillerinde Juliet rolünde sahne alacak. Turneye katılacak öbür baş dansçılar ortasında Artemy Belyakov, Egor Gerashchenko, Elizaveta Kokoreva, Alyona Kovalyova, Denis Savin ve Yulia Stepanova yer alıyor. (Kadro değişebilir.)
Yaklaşık 350 kişilik dansçı, müzisyen ve teknik takım İstanbul’a gelecek. Bu özel turne için Bolşoy’un tarihi sahnesinden yepyeni dekorlar ve kostümler de getirilecek; böylelikle eserler tüm görkemiyle izleyici karşısına çıkacak. Yalnızca dört özel şov planlandı; biletler satışa çıktı.
Rusya’nın en eski müzik topluluğu olan Bolşoy Tiyatrosu Orkestrası, dünyanın önde gelen senfoni orkestralarından biri olarak tanınıyor. Orkestranın üyeleri ortasında memleketler arası yarışlarda ödül kazanmış, Rusya Halk Sanatkarı ve Onur Sanatkarı unvanına sahip isimler bulunuyor.
Günümüzde Bolşoy Tiyatrosu’nun başında, dünyaca ünlü orkestra şefi Valery Gergiev bulunuyor. Gergiev birebir vakitte Mariinski Tiyatrosu’nun Sanat ve Genel Yöneticiliğini de yürütüyor.
BOLŞOY TİYATROSUNUN TARİHÇESİ
Rusya’nın Bolşoy Tiyatrosu’nun kökleri 1776 yılına uzanıyor. Birinci baleler, Fransız ve İtalyan koreografların idaresinde sahnelendi. Tiyatronun en değerli üretimlerinden biri olan Don Kişot, 1869’da Marius Petipa tarafından sahneye kondu ve Moskova balesinin simgelerinden biri hâline geldi.
Sovyet devrinde, bilhassa Moskova başşehir olduktan sonra, Bolşoy ülkenin esas tiyatrosu pozisyonuna yükseldi ve en yetenekli sanatkarları bir ortaya getirdi. Sovyet balesinin altın çağı, Leonid Lavrovski ve Yuri Grigoroviç’in isimleriyle anılıyor. O periyodun efsane dansçıları ortasında Galina Ulanova, Maya Plisetskaya, Ekaterina Maksimova, Nina Timofeyeva, Asaf Messerer, Mihail Lavrovski, Vladimir Vasiliev ve Māris Liepa bulunuyor. Bu isimler, Bolşoy’un dünya sahnesindeki mirasını şekillendirdi.
2016’dan beri Bale Topluluğu’nun Sanat Yöneticiliğini yürüten Makhar Vaziev, daha evvel Mariinski Balesi ve La Scala’da da tıpkı misyonu üstlenmişti. 2023 sonunda, tiyatronun idaresi seçkin orkestra şefi Valery Gergiev’e geçti. Onun liderliğinde Bolşoy, görkemli operalar, baleler ve senfonik konserler sunmaya devam ediyor.
patronlardunyasi.com
