Nature’da yayımlanan geniş çaplı çalışmada, otizmin farklı yaşlarda teşhis edilmesinin farklı biyolojik profillere işaret ettiği ortaya çıktı
Cambridge Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nden Varun Warrier, bulguların otizmin sadece daha ağır olaylarda erken fark edilen tek bir rahatsızlık olduğu görüşünü sorguladığını belirtti. Warrier, “Otizm muhtemelen birden fazla rahatsızlığı kapsıyor. Birinci defa, erken ve geç teşhis edilen otizmin farklı biyolojik ve gelişimsel profillere sahip olduğunu bulduk” dedi.
Nature mecmuasında yayımlanan çalışmada, dünya genelinde 45 bin otistik bireyin genetik dataları ile çocukluk ve ergenlik devrindeki davranışları tahlil edildi. Araştırmaya nazaran, beş yaşına kadar teşhis edilen çocuklar ile 7 yaşından sonra teşhis edilenler ortasında besbelli genetik farklılıklar bulundu. Daha geç teşhis edilen otizm olaylarının genetik profili, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve depresyon üzere ruh sıhhati problemlerine daha yakın çıktı.
Araştırmanın ortak muharrirlerinden Xinhe Zhang, “Bulgular, teşhis zamanlamasının sadece sıhhat hizmetlerine erişim yahut farkındalıkla açıklanamayacağını gösteriyor. Lakin bunlar kademeli farklılıklar; erken ve geç teşhis edilmiş otizm başka teşhisler olarak görülmemeli” tabirlerini kullandı.
Warrier, otizmin büyük ölçüde genetik bir bozukluk olduğunu, DNA farklılıklarının hastalık riskinin yüzde 70-90’ını oluşturduğunu söyledi. Lakin bilinen genetik varyantların teşhis yaşındaki farklılıkların sadece yüzde 11’ini açıkladığı belirtildi.
Çalışmanın direkt tedaviye yönelik bir sonucu olmasa da, otizmin tanımlanma ve desteklenme biçiminde tesirler yaratabileceği vurgulandı. Warrier, “Genetik tesirler, hangi otizm özelliklerinin ne vakit ortaya çıkacağını belirleyebilir. Kimi çocuklarda bu özellikler, ergenlikte önemli meselelere yol açana kadar fark edilmeyebilir” dedi.
Öte yandan ABD’de geçtiğimiz ay yayımlanan bir raporda, Lider Donald Trump ve ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr., parasetamol kullanımı ile otizm ortasında kanıtlanmamış temaslar bulunduğunu ileri sürmüştü. Bilim insanları bu argümanları “asılsız ve potansiyel olarak zararlı” olarak değerlendirirken, Birleşik Krallık’taki sıhhat otoriteleri hamilelikte parasetamol kullanımını önermeye devam ediyor.
Çalışmaya dahil olmayan University College London’dan emekli profesör Uta Frith ise, “Otizmin farklı durumların bir karışımı olduğunu fark etmenin vakti geldi. Şayet ‘otizm salgını’ ya da ‘otizmin nedeni’ deniyorsa, birinci soru şu olmalı: Hangi tıp otizm?” sözlerini kullandı.
patronlardunyasi.com
