Yurt dışındaki Türk mühendisler yüksek teknolojili projeler için dönüş yolunda

Akyol, şirketin ve dalın 2024 yılını kıymetlendirerek, 2025 gayelerini anlattı.

Türkiye’nin savunma endüstrisinde grup oyunu oynadığını ve ASELSAN’ın da bu mevzuda kıymetli firmalardan biri olduğunu söz eden Akyol, Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde başarılarla dolu bir yılı geride bıraktıklarını söyledi.

Akyol, ASELSAN’ın tüm savunma endüstrisine yüksek teknoloji sistemleri sağladığına dikkati çekerek, gemilerden İHA’lara, helikopterlerden uçaklara, denizaltılardan tanklara ve uydulara kadar bütün platformlarda şirketin elektronik sistemlerinin olduğunu bildirdi.

ASELSAN’ın kesimde merkezi bir pozisyonda bulunduğunu ve değerli bir rolü icra ettiğini vurgulayan Akyol, şöyle konuştu:

“Geçen yıl yurt içinde ve dışında yeni imzaladığımız kontratlarda, toplam satış ve teslimatlarımızla ASELSAN için rekorlarla dolu bir yıl oldu. 7 ülkeye birinci kere ihracat yaptık, 30 eseri birinci kere ihraç etmek üzere kontrat imzaladık. Tasarım ve mühendislik gücümüzü göstermesi açısından kahraman ordumuzun envanterine 29 yeni eser kazandırdık. Önümüzdeki yıl bunu daha yüksek sayılara çıkaracağız. ASELSAN, dünyanın en süratli büyüyen 10 savunma şirketinden biri olmayı da başardı. Hasebiyle, 2024’te nitelikli, dinamik ve genç takımımızla milletimizin, devletimizin bize koyduğu maksatlar peşinde koşmayı sürdürdük, 2025’te de bu formda devam edeceğiz.”

TÜRK MÜHENDİSLER YURDA DÖNÜŞ SIRASINDA

Akyol, bu çalışmaların iktisat, istihdam, yatırım ve girişimcilik ekosistemine sağladığı yararlara dikkati çekerek, 2024’te yaklaşık 12 bin kişilik takıma ulaştıklarını ve bunlardan 7 binden fazlasını mühendislerin oluşturduğunu kaydetti.

Türkiye’ye dönmek isteyen mühendislerin sayısındaki artışa vurgu yapan Akyol, şu bilgiyi verdi:

“1000’den fazla mühendis ASELSAN’a müracaat ederek ‘Ben vatanıma geri dönmek ve bu heyecan veren yüksek teknolojili projelerde yer almak istiyorum’ diye başvurdu. Geçen yıl hem müracaatlarda hem dönüp ASELSAN’da çalışmaya başlayanlarda 2023’e nazaran 4 kat artış oldu. Biz gençlerimize hayallerini gerçekleştirebilecekleri, dünyanın en büyük şirketlerinde gördükleri tüm imkanlara kendi öz vatanlarında ulaşabildikleri ve hakikaten oyun değiştirici teknolojileri geliştirdikleri bir ortam sunduk.”

“ASELSAN BÜTÜN KALEMLERDE KAZANDIRDI”

Akyol, girişimcilik ve yerli tedarik ekosistemini ulusallaştırma çalışmalarında 3 binden fazla KOBİ ile daima birlikte büyüdüklerini ve bununla gençlere girişimcilik ortamı sunduklarını anlattı.

Ekonomiye de önemli katkı sağladıklarını ve nitelikli istihdam oluşturduklarını vurgulayan Akyol, şöyle devam etti:

“Yaptığımız işin hem Türkiye’nin dünyadaki kelam söyleme gücünü artıran, dosta itimat ve düşmana caydırıcılık oluşturan bir istikameti, hem de iktisada, istihdama, girişimciye ve yerli ekosisteme büyük katkıları var. Büyüme süratimizi, yatırımlarımızı, yeni eserlerimizi, oyun değiştirici teknolojilerimizi 2025’te artan oranda göreceksiniz. ASELSAN’ın yaptığı bu başarılı faaliyetler ihracat ve üretim olarak iktisada de katkı sağlıyor. Bize güvenen yatırımcılarımıza da bedel oluşturuyoruz. Gerek öbür yatırım araçlarına gerek BIST 100’ün ortalamasına baktığınızda ASELSAN bütün kalemlerde yatırımcısına da çok önemli çıkarlar sağladı. Geçen yıl ülkesine, yatırımcısına, girişimcisine, yerli tedarikçisine, kendi güvenlik güçlerine hepsine kıymet oluşturan ve bununla adım adım büyüyen bir ASELSAN gördük, 2025’te de bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”

“ÇELİK KUBBE’NİN YAPI TAŞLARINI ADIM ADIM ÖRÜYORUZ”

Akyol, 400 milyon doları aşan meblağda yeni yatırıma başladıklarını, bunun bir kısmını devreye aldıklarını, belirterek, “Radardan elektro optiğe, hava savunmadan mikro elektroniğe kadar kilogram başına 20-30 bin dolarların olduğu eserlerin çok yüksek adetli ihraç edilebileceği, üretilebileceği, bir kısmının AR-GE’lerinin de daha uygun bir altyapıda yapılabileceği ortamları, yatırımları sürdürüyoruz.” sözlerini kullandı.

Envantere kazandırdıkları 29 yeni esere ait bilgi veren Akyol, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Geçen yıl Türk savunma endüstrisi birçok gurur yaşadı lakin bizim açımızdan ‘Çelik Kubbe, katmanlı hava savunma mimarisinin devletimizin önderliğinde Türkiye’ye ilan edilmesi değerliydi. Biz Çelik Kubbe’nin yapı taşlarını adım adım örüyoruz. Biz geçen yıl Çelik Kubbe’nin değerli bir modülü olan ALP 300-G Erken İhbar Radarı’nı üretip tasarlayarak birinci kez envantere verdik. Bu, Çelik Kubbe’nin hava alanındaki tespitlerini yapan sensör tarafını oluşturuyor. 650 kilometrenin üzerinde menzile sahip bir radardan bahsediyoruz. Çelik Kubbe’de değerli bileşenlerden uzun menzil hava savunma sistemimiz SİPER’i de envantere verdik. Böylelikle uzun menzil hava savunma sistemi yapabilen bir ülke olma sınıfına da yükseldik. Hasebiyle hem radar hem hava savunma tarafında iki değerli eser geçen yıl envantere girdi. HİSAR ve KORKUT sistemlerimizin de çok sayıda teslimatına devam etmekle bir arada, yeni hibrit hava savunma sistemimiz GÜRZ’ün yavaş yavaş seri üretim faaliyetlerine başladık.”

“DÜNYADAKİ EN ÂLÂ KAMERAYI YAPTIK”

Türkiye’nin, haklı davalarının peşinde koşarken haksız ambargolarla karşılaşabildiğine dikkati çeken Akyol, yerli ve ulusal ürettim ASELFLIR-500 ile kendi operasyonlarını desteklerken dost ve müttefik ülkelere de katkı verdiklerini söyledi.

Akyol, kameranın envantere girişinin birinci yılının sonunda 9 ülkede kullanıldığını ve 16 ülkeyle de ihracat kontratı imzaladıklarını lisana getirerek, “Türkiye’ye, ambargo koyanlara nasıl bir sonuçla cevap verileceğinin anlaşıldığı bir örnek oldu. Bundan sonra artık ülkelerin ambargo yerine Türkiye ile işbirliği yapmayı düşüneceklerinden eminiz. Dünyadaki en yeterli kamerayı da yaptık. Bu anlayışla devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin birinci insansız deniz aracı MARLİN’i de Türk donanmasının envanterine kazandırdıklarını dikkati çeken Akyol, tıpkı insansız hava araçlarında olduğu üzere insansız deniz araçlarında da Türkiye’nin değerli bir pozisyonda olduğunu tabir etti.

Akyol, DÜFAS isimli sonarı da 2024’te tamamladıkları bilgisini vererek, kelamlarını şöyle tamamladı:

“DÜFAS’ın öncelikli işi su üstü insansız araçlar ile su altında kendisine yanaşmaya çalışan denizaltıları ve öteki tehditleri tespit etmek. Bizim ulusal sonar teknolojilerimiz üzerine bu sene koyduğumuz DÜFAS, deniz altındaki tespit menzilini yaklaşık 4 kat artırdı. Münasebetiyle tam olarak oyun değiştirici teknoloji dediğimiz kahraman ordumuza yüksek kıymet üreten bir eseri de bu sene bitirmiş olduk. TÜRKSAT 6A ise geçtiğimiz günlerde uzaydaki yörüngesinde misyonuna başladı. ASELSAN bunun içindeki askeri ve sivil yararlı haberleşme yüklerini tasarladı, üretti ve şu anda uzayın derinliklerinde misyonuna başladı. Böylelikle denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine bütün alanlarda sistem üreten, geliştiren ve bunları kendi kullanıcılarına teslim edebilen bir konuma da 2024’te yükselmiş olduk. Bu anlayış, misyon ve heyecanla milletimizin, devletimizin dayanağıyla 2025’te de oyun değiştirmeye, alanında başkan eserler çıkarmaya ve dünya çapında global bir şirket olarak daha fazla ülkede yer almaya devam edeceğiz.”

patronlardunyasi.com