Deniz, kum, güneş anlayışının ötesinde ülkemizdeki tarihi ve kültürel mirası tanıtmak emeliyle yapılan faaliyetlerle antik kentler turizmin gözdesi oldu. Tarihe meraklı turistler antik uygarlıkların izini sürüyor. Güçlü kültürel mirası, altın rengi kumsallarıyla yılın dört mevsiminde de gezginlerin ve tatilcilerin rotasında olan Didim, vaktin izlerini süren uygarlıkları, tapınakları ile de ön plana çıkıyor. Didim sonları içerisinde yer alan 3 farklı antik kent, tarihi hoşlukları ile dikkat çekiyor. Bilhassa, binlerce yıl evvel Miletos Antik Kenti’ni, Roma dünyasının en büyük tapınaklarından biri olan Didyma Apollon Tapınağı’na bağlayan Kutsal Yol turistlerin ilgisini çekiyor. Geçmişin Miletlileri, geceleri ellerinde meşaleler ile 13 km’lik bir yürüyüşle, kutsal müzikler eşliğinde bu yoldan tapınağa ulaşırlar ve rahiplerin idaresinde 4 gün süren ayinlere katılırlarmış.

ANTİK KENTLER ORTASINDA BİSİKLET ROTALARI İLGİ GÖRÜYOR

Antik dünyanın en büyük ve en düzgün korunmuş tapınaklarından biri olan Didim Apollon Tapınağına mesken sahipliği yapan, Güzelçamlı-Dilek Yarımadası (Güzelçamlı-Dilek Yarımadası) ile Didim-Akbük ortasındaki rota bisiklet tipleri için de uygun… Güzelçamlı-Dilek Yarımadası ile Didim-Akbük ortası güzergâh bisiklet çeşitleri için elverişli. Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Ulusal Parkı ile Didim-Akbük ortasında yapılabilecek tabiat sporlarından birisi de dağ bisikleti. En kısası 5,16 km (Aydın-Tralles Antik Kenti) ve en uzunu 207,94 km (Aydın-Karacasu-Aphrodisias Antik Kenti-Tavas) olmak üzere 24 adet bisiklet parkuru bulunuyor.

KÜLTÜR VE SANATIN BAŞŞEHRİ, FİLOZOFLAR KENTİ: MİLETOS

Dünya’dan Zühre Kurt’un haberine nazaran,uygarlığın, kültürün, sanatın, bilimin başşehri Milet (Miletos), 3500 yıllık geçmişiyle insanlık tarihinin en değerli kentlerinden birisi. Olumlu bilimin temeli kabul edilen, doğayı sorgulayıp, gözlemleyen, düşünerek anlamaya çalışan insanların yurdu… “Filozoflar şehri” olarak da bilinen Milet, filozoflar Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes ile kent plancısı Hippodamos üzere tarihe mal olmuş birçok şahsiyet yetiştirmiş. 2600 yıl evvel özgür niyetin hâkim olduğu Milet, cazibe merkezi olmuş, Batı Anadolu kıyılarında gelişen İyonia uygarlığının en büyük kenti haline dönüşmüş, dünyanın dört bir tarafından insanların geldiği, yaşadığı kozmopolit bir yer, bir uygarlık başşehri olmuştur.

Milet, etrafında büyük kentler yerine, birkaç hoş köy bulunmaktadır: kuzeyinde Doğanbey, batısında Batıköy, güneyinde Akköy ve çabucak yanında Balat. Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Milet’in batısındaki menderes deltasına kadar uzanıyor.

KENT PLANLAMASININ BİRİNCİ ÖRNEĞİ

Priene Antik Kenti Şehirciliğin ve kent planlamasının birinci örneği ve Büyük İskender’in beğenilen kenti Priene, Didim’e 40 dakika uzaklıkta yer alıyor. Antik çağın yedi bilgesinden biri olan ünlü hukukçu ve bedelli öğütleriyle tanınan Bias, Prieneli idi. Bugün Priene’ye gelen ziyaretçiler, büsbütün Helenistik bir kente şahit olmaktadır. Kent Roma Dönemi’nde pek çokları üzere ağır yapılaşma ile inşa edilmemiş ve 2500 yıl evvel olduğu üzere korunmuş. Kusursuz bir biçimde tasarlanmış ve yeterli korunmuş antik tiyatro ve Athena’ya adanmış. En güzel biçimde tasarlanmış İon Tapınağı burada yer alıyor.

KAHİNLERİN MERKEZİ DİDYMA ANTİK KENTİ

Apollon Tapınağı’na konut sahipliği yapan Didyma Antik Kenti, Didim’in kesinlikle görülmesi gereken tarihi yerleri ortasında. İon şeklinde yapılmış dünyanın en büyük üçüncü tapınağı olan Apollon Tapınağı bir kehanet merkezi olan Didyma kutsal alanı içinde bulunur. Didyma kentine dair birinci yazılı kaynak olan Herodot, M.Ö. 600’lerde Mısır Hükümdarı II. Nekho ve Lidya Hükümdarı Kroisos’un Didyma’daki Apollon mabedine adaklar sunduklarını nakleder. Strabon’a nazaran; “Dünyanın en büyük tapınağı olduğundan çatısı örtülememiştir.” Arkaik periyotta çok ünlü olan Apollon’un kutsal yeri Persler tarafından M.Ö. 494’de tahrip edilmiş, Büyük Aleksander, Seleukoslar, Bergamalılar ve Romalılar vaktinde tekrar kurulmuş ve eklemeler yapılmış. Anadolu’nun en ünlü kehanet merkezi olan tapınak M.S. 385’de Theodosios’un buyruğu ile büsbütün değerini yitirmiş, Hristiyanlığın yaygınlaşması ile mabedin üretimi hiçbir vakit tamamlanamamış.

patronlardunyasi.com