Bülent Eczacıbaşı bu kez yanıldı, TÜSİAD başkanları sadece boğaza karşı viski içip ahkam kesmekle suçlanmadı

Toygun ATİLLA

BOĞAZA KARŞI VİSKİ İÇİP AHKAM KESMEKLE SUÇLANIR

İş insanı Bülent Eczacıbaşı, Murat Ülker’e 26 Ocak’ta, “TÜSİAD iktisat siyasetleri ile ilgili görüş belirtmezse vazifesini yapmamış olur. Lakin belirttiği vakit da iktidardaki yahut muhalefetteki siyasetçiler tarafından kesinlikle siyasi tutum almak eleştirisiyle karşılaşır. Bu açmazdan hiçbir TÜSİAD başkanı /ekonomi politikalarını eleştirmekten) kaçamaz ve er geç “Boğaz’a karşı oturup viski içerken ahkam kesmekle” zamanın iktidarı tarafından suçlanır” dedi.

BÜLENT ECZACIBAŞI YANILDI

Bülent Eczacıbaşı bu kez yanıldı. TÜSİAD başkanı bu kez sadece “Boğaz’a karşı oturup viski içerken ahkam kesmekle” suçlanmadı. Bu defa TÜSİAD liderleri, “Halk ortasında tasa, kaygı yahut panik yaratmak gayesiyle, Türkiye’nin iç ve dış güvenliği, kamu tertibi ve genel sıhhatiyle ilgili gerçeğe muhalif bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli bir formda yaymak” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlaması ile karşı karşıya kaldı.

KOLLARINDA POLİSLE HAKİM KARŞISINDA

Bu suçlamanın karşılığını da dün daima birlikte izledik. TÜSİAD yönetim kurulu lideri Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Arif Aras, kollarına giren polislerin nezaretinde adliyede evvel savcı sonrasında da hakim karşısına çıktı. Sonuç, her iki iş insanına da yurt dışı çıkış yasağı konuldu, isimli denetim kararı verildi.

YENİ TÜRKİYE İLE YÜZLEŞME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da üstünü çizdiği üzere “Yeni Türkiye’de” durum diğerdi: “Siyasetçilere ayar verdiğiniz kibirli sistem çöktü, yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz”

Zaten bu konuşmadan saatler sonra Yeni Türkiye düzenekleri harekete geçti. TÜSİAD liderleri “Yeni Türkiye” ile yüzleşti.

Bülent Eczacıbaşı yanılmıştı. Bu kere “suçlama” “Boğaz’a karşı oturup viski içerken ahkam kesmek”le sonlu kalmadı. İşverenler polis nezaretinde adliye koridorlarındaydı.

BORSADA ŞİRKETLERİN PİYASA PAHASI 300 MİLYAR TL ERİDİ

Olayın ekonomik tarafı ilgi alanımız.

Dün İşverenler Dünyası Borsa Dedektifi yazdı. TÜSİAD liderlerinin polis nezaretinde adliyeye getirilmesinin akabinde endeks yüzde 1.55 geriledi, borsadaki şirketlerin toplam piyasa pahası ise 300 milyar TL eridi.

MEHMET ŞİMŞEK NE DÜŞÜNÜYOR?

Yurt dışında kaynak arayışında olan ve Türk iktisadını düzeltmek için harıl harıl çalıştığını yakından bildiğim Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dünkü imajları ve olan biteni yurt dışında nasıl anlatacak/anlatıyor onu da vakit gösterecek.

2001 KRİZİ EKONOMİYİ NASIL VURDU?

Zaman demişken eski Türkiye günleri bir anda aklıma takıldı.

Yine bir Şubat ayıydı.

19 Şubat 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Başbakan Bülent Ecevit’e Anayasa kitapçığını fırlatmasıyla fitili ateşlenen kriz, Türkiye’nin ulusal gelirinin 51 milyar dolar azalmasına neden olmuştu. İktisat yüzde 8,5 küçülmüş, devalüasyonun da tesiriyle enflasyon azmış, iç-dış borç yükü katmerlenmişti.

TÜRK İKTİSADI KRİZLERE DİRENÇ KAZANDI

TÜSİAD krizinden sonra bu türlü bir felaket senaryosu beklemiyorum açıkçası.

Türkiye bence ortadan geçen 24 yılda epey “krizler” konusunda şerbetlendi.

Ülkede neredeyse her gün bir kriz var lakin maşallah ülke iktisadı bu duruma oldukça dirençli hale geldi.

E cetlerimiz boşuna söylememiş, “Acı patlıcanı kırağı çalmaz”

TÜSİAD ALGISI

TÜSİAD liderlerinin yaptığı açıklamanın içeriği konusunda herkesin bir fikri var.

Kimilerine nazaran hakikat bazılarına nazaran ise yanlış.

Ancak geçmiş sabıkaları TÜSİAD’ı yaptığı açıklamaları nedeniyle maksat olmaktan koruyamıyor.

İlk yazımda da vurgulamıştım. TÜSİAD konusunda söylediklerinin doğruluğu yanlışlığından fazla, “Neden artık söylediler ?” ve “Bu kelamların art planında ne var, bu konuşmayı yapmaya kim, hangi güç tetikledi” algısı var.

Maalesef geçmiş deneyimlerden ötürü da insanların bu türlü düşünmesi için haklı sebepler var. Burada TÜSİAD’ın “çuvaldızı kendisine batırması” gerekiyor.

TÜSİAD RAHMETE DEĞİL AFETE SEBEP OLUYOR

Bu krizin patlamasından sonra konuştuğum değerli bir iş insanı TÜSİAD’ın yalnızca sınai, ticari ve iktisadi mevzularda konuşmasına vurgu yaparak, “Diğer bahisleri da tıpkı bağlamda iş insanlarının faaliyetlerine tesiri bakımından” değerlendiriyorum dedikten sonra ek etmiş: “Yoksa biriktirip herşeyi bir ortada lisana getirip yağmur üzere yağmak, rahmete değil afete sebep oluyor” demişti.

Dedikleri de çıktı: “Afet geldi”

KONUŞAN TÜRKİYE HAYALİ

Mamafih, yeniden de TÜSİAD liderlerinin adliyedeki o imgesinin dünyaya yansıması bir Türk vatandaşı olarak beni üzdü.

Bütün bu sıkıntıları demokrasinin gereği olarak konuşarak, tartışarak çözebilecek bir Türkiye hayal ediyorum.

patronlardunyasi.com