Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay: Nisan sonrası faiz indirimi için alan daralacak

Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, ocak ayı enflasyon verisini ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan (TCMB) beklentileri kıymetlendirdi. Ocak ayı enflasyonunun beklentilerinin üzerinde geldiğini lakin bunun Merkez Bankası’nın iddia aralığının büsbütün dışında olmadığını kaydeden Yiğit Onay, yıl sonu için enflasyon ve faiz beklentilerini paylaştı.

OCAK AYI ENFLASYONU MERKEZ BANKASI’NIN PROJEKSİYONLARIYLA UYUMLU

Bloomberg HT’den Ceren Dilekçi Köseoğlu’nun haberine nazaran enflasyonun yüzde 4,4 düzeyindeki kestirimlerini aştığını kaydeden Deutsche Bank Ekonomisti, mevzuya ait şunları söyledi:

“Sapmanın kaynağına baktığımızda daha çok hizmet taraflı enflasyonist baskıların güçlü olduğunu görüyoruz. Burada sıhhat dalı öne çıkan ögelerden biri. Ayrıyeten yılbaşı fiyatlamaları ve kamu kaynaklı artırımların getirdiği baskılar da bu sapmada tesirli oldu. Lakin bu sayısı bir iddia aralığı olarak okuduğumuzda, Merkez Bankası’nın yüzde 4,5-5,5 aralığındaki projeksiyonlarıyla uyumlu olduğunu görüyoruz. Hasebiyle önümüzdeki periyot için bize enflasyonda mümkün katılık konusunda kimi risklerin olduğunu gösteriyor. Fakat dezenflasyon sürecinin büsbütün sekteye uğradığına yönelik de bir işaret görmüyoruz. Gerçekten yıllık enflasyonda düşüş eğilimi devam ediyor. Geçtiğimiz yıldan gelen güçlü baz tesirleri bunda etken ve fiyat baskılarının geçtiğimiz yıla nazaran daha düşük olması, maliyet baskılarının daha ölçülü düzeylerde seyretmesi, gelecek periyot için aslında Ocak ayındaki yüksek aylık enflasyonun kademeli bir biçimde düşeceği izlenimini bize veriyor.”

‘YIL SONU YÜZDE 28’LİK ENFLASYON İDDİAMIZI KORUYOUZ’

Deutsche Bank olarak yıl sonu için yüzde 28’lik enflasyon kestirimlerini koruduklarını belirten Onay, piyasa beklentilerinden daha olumsuz bir ayrışma gösterdiklerini söyledi. Bu olumsuz beklentiyi ise üç temel faktöre dayandırarak kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Birinci olarak, Türk lirasında gerçek pahalanmanın 2025 yılında 2024’teki kadar güçlü olmayacağı beklentimiz var. Türk lirasının artık değerli noktaya geldiğini ve bunun da dış ticaret istikrarı ve turizm istikrarında muhtemel olumsuz tesirlerinin önüne geçmek için Merkez Bankası’nın daha temkinli bir yaklaşımla kurda nominal olarak da bedel kaybına müsaade vereceğini bekliyoruz. İkinci olarak, talepte yavaşlama görüyoruz. Fakat bunun firmaların fiyatlama davranışlarını önemli manada değiştirecek ölçüde olmadığını takip ediyoruz. Üçüncü olarak da alışılmış ki beklentiler konusu. Burada son devirde kimi güzelleşmeler gördük fakat hala kestirimlerin epey üstünde seyreden firma ve hane halkı enflasyon beklentileri var. Bu da enflasyon, beklenti, enflasyon gerçekleşmelerinin gelecek periyotta Merkez Bankası projeksiyonlarından daha üstte olabileceğini bize gösteriyor. Son bilgi prestijiyle şu an için iddiamızda bir güncelleme yapmıyoruz lakin risklerin üst taraflı olduğunu söyleyebilirim.”

‘NİSAN SONRASI PERİYOTTA FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ALAN DARALACAK’

Faiz indirim sürecine ait beklentilere de değinen Deutsche Bank Ekonomisti, enflasyon verisine karşın faiz indirimi beklentilerini koruduklarına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Mart ayında da 250 baz puanlık faiz indirimi beklentimizi koruyoruz. Burada öne çıkan husus aslında yurtiçi yatırımcıların döviz piyasasındaki davranışları. Bu kısımda önemli bir baskı görmediğimiz sürece yakın devir için faiz indirimi manasında Mart ve Nisan’da 250 baz puanlık indirim alanı olduğunu düşünüyoruz. Lakin bundan sonraki devirde, yani Nisan sonrası periyotta bir ölçü daha bu alanın daralacağını, azalan getiriler ve bir ölçü enflasyon baskılarının devam etmesi ile Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin suratını düşüreceği istikametinde bir beklentimiz var. Yıl sonu için yüzde 32.5’luk bir faiz varsayımımız mevcut. Bu da mevcut durumda piyasa beklentilerinin biraz üzerinde kalıyor. Enflasyondaki üst istikametli risklere paralel olarak aslında para siyasetinde da iddiamız üzerindeki risklerin üst taraflı olduğunu söyleyebilirim.”

Son gelen enflasyon verisinin tahvil tarafında beklentileri bir ölçü törpülediğine dikkat çeken Deutsche Bank Ekonomisti, “Önceki hafta fiyatların stabilize olduğunu görmüştük. Biz orta vade için olumlu beklentimizi koruyoruz. Dezenflasyon süreci devam edecek. Ortodoks siyasetlerin devam etmesini bekliyoruz. Münasebetiyle son 2-3 yıldır hatta daha uzun müddettir görmediğimiz yabancı yatırımcıların piyasaya girdiğini görüyoruz. Algıda olumlu tarafta hareket mevcut. Kısa vadeli aşağı üst taraflı fiyat oynaklıkları görebiliriz. Ancak orta vadede biz olumlu görünümümüzü koruyoruz ve faizlerin bir ölçü daha yıl sonuna kadar gelebilecek yeri olduğunu düşünüyoruz” sözlerini kullandı.

patronlardunyasi.com