Düşen talep, artan maliyet ve deprem tekstil sektörünü zor duruma soktu, işçi kaybı 116 bini aştı
Hazır giysi kesimi ile birlikte imalat sanayi istihdamının yüzde 25,4’ünü oluşturan dokumada kan kaybı hızlandı. Ekonomim’den Yener Karadeniz’in haberine nazaran sarsıntıyla sarsılan, düşen talep ve artan maliyetlerle sıkıntı günler geçiren bölümde bir yandan da ithalatın artması, şirket kapanmaları ve istihdam kaybını körükledi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Mayıs ayı bilgilerine nazaran son bir yılda dalda faaliyet gösteren şirket sayısı 586 adet azalarak 19 bine inerken istihdam kaybı ise 116 bini aşarak 388 bin sonuna dayandı. Kelam konusu sayı hazır giysi kesimi ile birlikte değerlendirildiğinde 150 bini aştı.
İstanbul Sanayi Odası Temmuz ayı PMI bilgilerine nazaran dokumacılık dalı 49,9’luk PMI ile takip edilen 10 kesim içerisinde, yeni siparişlerdeki en sert yavaşlamanın görüldüğü bölüm olarak ön plana çıktı.
KAPASİTE KULLANIM ORANI YÜZDE 70’E GERİLEDİ
Yeni siparişler üst üste ikinci ay ivme kaybederken temmuzdaki yavaşlama geçen yılın Ekim ayından beri en yüksek oranda gerçekleşti. Yeni siparişlerin yavaşlaması sonucu üretimde son 5 ayın birinci düşüşü kaydedilirken istihdam ve satın alma faaliyetlerinde de zayıflama yaşandı. Öte yandan Merkez Bankası bilgilerine nazaran de dalda kapasite kullanım oranı yüzde 70,4’e kadar geriledi.
İstanbul Dokumacılık ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Lideri Ahmet Öksüz’e nazaran bu durumun sebeplerinin başında sarsıntı, ulusal ve milletlerarası arenada düşen talep ve artan ithalat geliyor. Yıllık 49 milyar dolarlık üretim kıymetine sahip kesimde üretime dayanak sağlayan zincir düzeneklerinden birinin bozulmasının, tüm bölümü olumsuz etkilediğine dikkat çeken Öksüz, şunları söyledi:
“SEKTÖRÜMÜZ, HAKSIZ REKABETE KARŞI ÇABA EDEMİYOR”
“Artan ithalat nedeni ile kapasite kullanım oranlarında düşüş devam ediyor. Üreticinin maliyetinden bile daha düşük fiyatlarda gelen dampingli eserler maalesef dokumacılık bölümünün güç durumda kalmasına neden oluyor. Hatta Kahramanmaraş üzere değerli bir dokuma kentinde birçok üretim tesisi üretimini maalesef durdurma kararı aldı. Bir yandan personel maliyetleri, başka yandan güç maliyetleri ile fiyat tutturmaya çalışan dalımız; ithalatta yaşanan haksız rekabete karşı uğraş edemiyor. Zira bu özel kesim – kamu iş birliği ile topyekûn çaba edilmesi gereken bir konu. Bu çerçevede haksız ithalat artışına karşı Ticaret Bakanlığımız ile daima uyum içerisinde çalışıyoruz”
Uluslararası ticaret sistemine nazaran dokumacılık bölümü 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 58, 59 ve 60. fasılların yanı sıra hazır giysi fasılları içinde de birtakım GTİP kodları ile dış ticarete husus ediliyor. 2022 sayılarına nazaran belirttiğimiz fasıllarda geçen sene yapılan ithalatın kıymeti 12,4 milyar dolara ulaştı. Bu yılın birinci yarısında ise ithalat kelam konusu fasıllarda 4,75 milyar dolara ulaşarak dış ticaret açığı vermeye devam etti.
“İTHALAT BASKISI ÜRETİM İSTİKRARLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Öksüz, husus ile ilgili kelamlarına şöyle devam etti:
“Sektörümüz maalesef ithalatçı pozisyona düştü. Uzakdoğu Asya ülkelerinden ya da menşe sapması ile ülkemize gelen ithalat baskısı üretim istikrarlarını olumsuz etkiliyor. Menşe sapmaları devletimizin vergi kaybına da sebep oluyor. Bu çerçevede dampingli eserlere karşı üreticilerimizi korumak ismine ithalatta ayniyat tespiti, Dahilde Sürece Rejimi kullanımlarında dokumacılık eserlerinin yüzde 50’sinin iç piyasadan temin edilmesi üzere dayanak taleplerimiz bulunuyor. Ayrıyeten dalımızdaki üretim maliyetlerinin milletlerarası ölçekte rekabet edebilme imkanlarını da göz önünde bulundurmalıyız. Bu çerçevede bölümün ve patronun personellik masrafları konusunda desteklenmesi gerektiğini değerlendiriyoruz”
patronlardunyasi.com
