Formula 1’de Oscar Piastri’nin LVMH’nin dev reklam panosuna çarparak yaptığı kaza, küresel lüks devinin milyar dolarlık reklam yapmasına neden oldu
Toygun ATİLLA
SOCAR TÜRKİYE İLE FORMULA 1 YARIŞLARI
Socar Türkiye’nin daveti üzerine bir küme meslektaşımla birlikte Azerbaycan’ın başşehri Bakü’deyiz.
Her şey kusursuz. Kent bir şenlik havasında. Formula 1 fanları dünyanın çeşitli coğrafyalarından Bakü’ye akın etmiş. Kent rengarenk, oteller tıklım tıklım…
KAZA ANI VE LVMH REKLAM PANOSU
Böylesine bir ortamda yarışı izlemek için tribünlerdeki yerimizi alıyoruz.
McLaren, Azerbaycan Grand Prix’in de 1 yahut 2’nci sırayı alırsa şampiyonluğunu ilan edecek. En büyük favori de Oscar Piastri…
Her ne kadar bir gün evvelki sıralama tiplerinde birinci 3 sırada yer almamış olsa da tekrar de kendisinden çok şey bekleniyor ve podyuma çıkacağı düşünülüyor.
Start veriliyor ve yarış başlıyor.
Otomobillerin motorlarından çıkan vahim uğultu Bakü sokaklarında yankılanırken şimdi birinci cinsin başlangıcında tribünlerden bu sefer uğultu yükseliyor.
Kafamı kaldırıp da karşımdaki dev ekrana baktığımda, McLaren pilotu Oscar Piastri’yi LVMH’nin dev reklam panosuna çarparak yarış dışı kaldığı o ana şahit oluyorum.
100 MİLYON KİŞİNİN İZLEDİĞİ O AN
O an artık benim için olağan bir kaza olmaktan çıkıyor, global bir vitrin, markaların yarışı ve küresel ticaretin geldiği noktaya taşınıyor.
Yarış biter bitmez birinci yaptığım şey, o kaza anının canlı yayında kaç kişi tarafından izlendiğini sorgulamak oluyor.
25-30 milyon insan ekran başında o anı canlı olarak izlediği o imajlar, şu ana kadar toplumsal medya ve tekrarla birlikte 100 milyon bireye ulaşmış gözüküyor.
Bir tarafta yıllık 100 milyon dolarlık mutabakatla Formula 1’e “lüks imzasını” atan LVMH, başka tarafta markasını istemeden dramatik bir kaza anının merkezinde bulan bir tablo…
Aklımdan bunlar geçiyor.
SADECE SPONSOR DEĞİL KAZANIN DA BAŞROLÜ
Piastri’nin kazası, “sponsorluk görünürlüğü” kavramını en çarpıcı haliyle gündeme getiriyor. Kazanın akabinde toplumsal medyada dolaşan yorumlardan biri durumu ise her şeyi özetliyor:“LVMH, Formula 1’e yalnızca sponsor olmadı, kazanın da başrolü oldu.”
Formula 1’de sponsorluk sadece logonun görünürlüğü değil; markanın sürat, risk ve adrenalinle özdeşleşmesi demek.
Piastri’nin kazası, bunun en net örneğini bizlere sunuyordu:
*LVMH: Lüks ve zarafeti temsil ediyor.
*Formula 1: Sürat ve hudutları zorlama sanatı.
*Kaza anı: Bu iki dünyanın çarpıştığı dramatik bir sahne.
KAZA DEĞİL MİLYAR DOLARLIK REKLAM
Kazanın akabinde Twitter (X), Instagram ve TikTok’ta milyonlarca paylaşım yapıldı.
Hashtag’ler: #Piastri #LVMH #AzerbaijanGP kısa müddette trend listelerinin doruğuna oturdu.
Sosyal medya kullanıcılarının bir kısmı “talihsiz an” derken, bir bölümü “LVMH’nin istemeden bulduğu milyar dolarlık reklam” yorumunu yaptı.
DİJİTAL DÜNYA VE GLOBAL VİTRİN
Piastri’nin LVMH panolarına çarpması, aslında Formula 1’in yeni çağını özetledi. Artık yarışlar yalnızca pit stop müddetleriyle değil, sponsorlukların yarattığı görünürlükle de hatırlanıyor.
Bir kaza hem sporu hem de iş dünyasını birebir anda manşete taşıyabiliyor.
Formula 1 artık sadece araba yarışı değil; milyar dolarlık markaların, itibarın ve suratın birleştiği global bir vitrin.
Ve bir not daha; Bu çağ tıpkı vakit da bütün bu bileşenleri birlikte yorumlayacak, dijital gazeteciliğin de fark yaratacağı bir ortam.
Patronlar Dünyası’nı öteki yayın organlarından ve mecralardan ayıran da en büyük özellik de bu.
LÜKSÜ PODYUMA ÇIKARAN MARKA: LVMH
Şimdi gelin biraz da Formula 1’in pistteki uğraşından sponsorluk arenasındaki global iş dünyasının rekabetini masaya yatıralım.
Louis Vuitton, Moët Hennessy ve TAG Heuer markalarıyla Formula 1’e giren LVMH, 10 yıllık muahedesiyle spora adeta bir “lüks podyumu” kazandırdı.
Bu atılım, Formula 1’in artık sırf sürat değil, itibar ve hayat üslubu ile de anılacağının da kıymetli bir göstergesi.
ORTA DOĞU HAVA YOLLARI DEVLERİNİN F1 YARIŞI
Formula 1’de yalnızca lüks segmentinde LVMH faktörünün dışında havayolu sponsorluğunda artık yeni bir devir var.
Bildiğiniz üzere, Emirates uzun yıllardır Formula 1’in resmi havayolu partneriydi. 2023’ten itibaren ise Qatar Airways, 2023’ten itibaren oyuna dahil oldu. Hem küresel partner hem de Macaristan, Azerbaycan ve Katar GP’lerinin başlık sponsoru oldu. Etihad Airways ise Abu Dhabi GP ile alandaki rolünü sürdürüyor.
Bu tablo, Orta Doğu havayolu devlerinin Formula 1 üzerinden sadece marka değil, global imaj savaşı da verdiğini kanıtlıyor…
2020’de 250 milyon dolar düzeyinde olan Formula 1 tertibinin sponsorluk gelirleri, 2025’te 500 milyon dolara yaklaştı. LVMH’nin tek başına yıllık katkısı 100 milyon dolar bandında. Qatar Airways’in hissesi 50–60 milyon dolar. PepsiCo, KitKat, Heineken üzere devler eklendikçe gelirler milyar dolarlık yeni bir doruğa ulaştı.
KÜRESEL MARKALARIN İTİBAR ÇABASI
Formula 1 artık yalnızca bir spor değil, global markaların itibar gayreti.
LVMH’nin imzası, Qatar Airways’in meydan okuması ve Emirates’in esaslı varlığı, sponsorluk gelirlerini doruğa taşırken Formula 1’i sporun ötesinde iş dünyasının en göz alıcı arenasına dönüştürüyor.
Tüm bunların ortasında gözüm bir Türk markasını F1’de görmek istiyor. Göremiyorum.
Umarım devler ligine ismini yazdıracak Formula 1’de uzunluk gösterecek, global rekabette yerini alacak bir Türk markasını da ilerleyen yıllarda görürüz diye iç geçiriyorum.
patronlardunyasi.com
