Toygun ATİLLA
MASUMİYET KARİNESİ
Önceden belirtmeliyim ki, “Masumiyet karinesi” hukukun olmazsa olmaz temel taşıdır. Dolayısı ile bu yazıda geçecek olan olaylar yalnızca argüman niteliğinde ve şu ana kadar basına yansıyan açık bilgilerden oluşmaktadır.
Gözaltına alınmasıyla Türkiye’nin yeni gündem unsurlarından biri olan avukat Rezan Epözdemir vakasını farklı biçimde okura sunmayı amaçlamaktadır.
TARTIŞMA PROGRAMLARININ VAZGEÇİLMEZ KONUĞU
Televizyonlarda tartışma programlarının vazgeçilmez konuğuydu. Kamuoyunda ses getiren Münevver Karabulut, Ahmet Minguzzi ve bayana şiddet davalarında ön plandaydı. Her televizyonu açtığınızda Rezan Epözdemir’i karşınızda bulabilirdiniz.
GALASATARAYLI FUTBOLCULARIN AVUKATI
Denizbank’taki Seçil Erzan skandalında da başroldeydi. Banka müdiresi Seçil Erzan’a kaptıran Galatasaraylı kimi futbolcuların avukatlığını üstlenmişti. Seçil Erzan’ın bu olayda tek başına olmadığını, banka üst seviye idaresinin de olayın içinde olduğunu argüman ediyor, futbolcuların kaptırdığı paraların banka tarafından tahsil edilmesini savunuyordu.
LİSELİLER UZAKLIKLI
Bazı çevreler tarafından Galatasaray’ın gelecekteki lider adayı olarak lanse edilse de Galatasaray topluluğunun bilhassa de Liseli’lerin büyük bir kısmının aralı durduğu bir isimdi.
Son olarak birkaç ay evvel Osimhen’in transferi öncesinde bu transfer gerçekleşirse kendisinin 2,5 milyon euro verebileceğini söylemesi ile gündeme geldi.
PR VE GÜÇ ZIRHI
İddialara nazaran, medya dünyasında görünürlüğünü kuvvetli kılan bir PR ve güç zırhı kuşanmıştı. Medya işverenleri ile bağı yeterliydi.
Yine gözaltına alınmasından sonra basına yansıyanlardan anladığımıza nazaran, yargı ve politik etraflarda de kendisine bir muhafaza zırhı kuşanmıştı. Ortaya atılan argümanlar bu istikametteydi.
MEDYADAN TAKVİYE GELMEDİ
Rezan Epözdemir’in gözaltına alınmasından sonra ise dikkatimi çeken şu oldu. Kendisini bugüne kadar görünür kılan medya dünyası, olaya son derece temkinli ve uzaklıklı yaklaştı. Rezan Epözdemir’e görünür bir halde takviye olmadılar.
Oysaki ben bu manada Epözdemir’in gözaltı sürecine ait medyadan değerli takviye geleceğini düşünüyordum.
Yanılmışım…
Neden bu türlü söylüyorum, Rezan Epözdemir’in bağları bulunduğu birtakım yayın kümelerini yönlendirecek ölçüde faal bir nüfus gücüne olduğu uzun vakittir lisandan lisana konuşuluyordu.
Demek ki, düşenin dostu olmuyormuş…
Kim bilir…
BALTALAR TOPRAKTAN ÇIKTI
Süreci izlerken dün eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar’ın attığı tweet gündeme geldi. Bu ise Rezan Epözdemir hadisesini farklı bir boyuta taşıdı.
AK Parti içinde baltalar topraktan çıkmıştı.
Görünen o ki, hengame derinleşecek ve sertleşecek. Bunu da izleyip göreceğiz.
İDDİALAR LİSANDAN LİSANA KONUŞULUYOR
Rezan Epözdemir hakkında o kadar çok tez var ki. Baştan da dedim ya “masumiyet karinesi” gereği bunlara şimdilik aralı ve temkinli yaklaşmak gerekiyor.
Ancak o savlardan biri var ki, artık sokaktaki çocuklar bile kendi ortalarında konuşuyor.
AYŞE BARIM TEZİ
Rezan Epözdemir’in yargı topluluğunda kendisine angaje ettiği argüman edilen “hâkim ve savcılarla” birtakım pazarlıklara giriştiği tezi.
Buna en somut örnek ise Ayşe Barım olayı gösteriliyor.
İddiaya nazaran Rezan Epözdemir, Seyahat davası soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Ayşe Barım’ın avukatlığını üstlenmek ismine 3 milyon dolar istemişti. Bir avukatın elbette ki istediği ve alacağı para müvekkili ile kendisinin ortasındaki bir bahis.
Buradaki sorun ise Rezan Epözdemir’in tahliye garantili bu parayı istediği savı.
Bu savları gündeme getirenler ise bu ünlü avukatın yargıdaki oluşturduğu ağı ve derin bağlantıyı işaret ediyor.
patronlardunyasi.com