Feramuz ERDİN
Kıvanç Tatlıtuğ’un gayreti nihayetinde sonuç verdi. Teknesi parçalanan genç iş insanı Halit Yukay’ın cansız vücudu suyun 68 metre altında tespit edildi. Bu satırlar yazılırken cenaze şimdi sudan çıkarılmamıştı.
ÖLÜM NEDENİ DENİZ KAZASI MI?
Aynı vakitte deneyimli bir kaptan olan iş insanı Halit Yukay’ın, Arel 7 gemisinin teknesine çarpması nedeniyle meydana gelen bir deniz kazasında hayatını kaybetmesi en kuvvetli ihtimaldir. Buradaki en kıymetli soru, her iki teknenin işçisinin de neden öteki tekneyi fark etmediğidir?
KAZA ANINDA ŞUURU YERİNDE MİYDİ?
Olay saatinde Arel 7 gemisinde yaşananları, kaptan ve öteki işçinin tabirlerinden aslında biliyoruz. Denizde bir “şeye” çarptıklarını fark eden kaptanın seyir emniyetine ve denizcilik etiğine uymayan davranışlarına tabirinde yer vermişti. Hatta o anki “psikolojisinin” sonucunda Kıyı Güvenlik’i aramadığını da biliyoruz. Pekala tüm bunlar olurken Halit Yukay üzerine gelen gemiyi görünce neden hiç kaçmaya çalışmamıştı?
Teknesi o kazada darbe almış olsa dahi, denize atlayıp yüzmeyi neden denememişti?
Olay anında hayatını kaybettiyse, cenazesinin suyun 68 metre altında bulunmasını nasıl açıklayacağız? Zira şayet bir tartı tarafından suyun altına çekilmemişse, olağanda ceset kesinlikle su yüzüne çıkar!
EN AKLA YATKIN SENARYO
Her ne kadar cesedin bulunduğu yer ve bulunduğu konum çok kıymetli olsa da tam 19 gündür tuzlu suyun içinde kalan bir vücutta otopsi yapılabilmesi epey zordur.
Bu durumda, Halit Yukay’ın teknedeki mümkün bir arızaya müdahale ettiği esnada üzerine gelen gemiyi fark edemediği ve yaşanan kaza sonucunda teknenin içinde bulunduğu yerde sıkışarak teknenin kesimi ile birlikte tabana gittiği senaryosu şimdilik en akla yatkın ihtimaldir.
Ancak neresinden bakılırsa bakılsın, soruşturma makamlarının iş insanı Halit Yukay’ın üzerine gelen bir gemiyi neden fark edemediğini en kuşku götürmez biçimde ortaya koymaları gereklidir.
patronlardunyasi.com