Mahfi Eğilmez, altının rotasını yazdı: Küresel çapta altın fiyatlarını yukarı yönlü etkileyen iki önemli gelişmenin artık etkisi azaldı
Hazine eski Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, “Kendime Yazılar” isimli bloğunda yayınladığı “Altının Geleceği” başlıklı yazısında altın fiyatlarının 2025 yılı prestijiyle merkez bankalarının altın alımları, ekonomik belirsizlikler ve global gelişmelerle şekilleneceğini vurgulayarak değerlendirmelerini yazdı.
2025 YILINDA ALTININ ONS FİYATININ 3 BİN DOLAR VE ÜZERİNDE OLACAĞI VARSAYIM EDİLİYOR
2025 yılında altına olan ilginin devam edeceğinin beklendiğini belirten Eğilmez “Altın analistleri ve yatırım uzmanları 2025 yılında altının ons fiyatının 3.000 dolar ve üzerinde olacağını kestirim ediyor. Bugün prestijiyle altının ons fiyatı 2.865 dolar dolayında olduğuna nazaran 3.000 dolara yükselmesi halinde altın, yatırımcısına yüzde 5’e yakın bir kar sağlayacak demektir. Riski en düşük yatırım araçlarının başında geldiği için yıllık getirisi de o denli çok yüksek değil buna karşılık dolar enflasyonunun üzerinde bir getiri sağladığı görülebiliyor.” sözlerine yer verdi.
BİZDE ALTININ GRAM FİYATINI İKİ ÖGE ETKİLİYOR
Türkiye’deki altın piyasasına ait değerlendirmelerde bulunan Eğilmez “Türkiye’deki durum açısından baktığımızda altın çok daha kıymetli bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Zira bizde altının gram fiyatını iki öge etkiliyor: Altının ons fiyatı ve doların bedeli. Bir yıl evvel (7 Şubat 2024’de) gramı 2.000 TL idi, bugün 3.315 TL olduğuna nazaran altın, son bir yılda yüzde 66 kıymet kazanmış. Tıpkı devirde TL mevduat hesapları yıllık yüzde 50 dolayında brüt faiz veriyorlardı. Hasebiyle altın, yatırımcısına mevduattan daha fazla kazandırmış.” dedi.
BU İKİ OLGU ARTIK ALTIN FİYATI ÜZERİNDE TESİRLİ DEĞİL
Eğilmez, son devirde altın fiyatlarını üste gerçek iten gelişmeler ortasında Rusya – Ukrayna Savaşı ve İsrail – Filistin Savaşı’nın değerli bir yer tuttuğunu belirtti. Eğilmez, savaşlar ve öteki felaketlerin piyasalar üzerinde 20 yıl öncesine öncesinde olduğu kadar büyük ve daima tesirler yaratmadığını söz ederek “İlk anda bir çöküşe yol açıyor üzere olsa da akabinde süratli bir toparlanma geliyor. Bu çeşit çöküşler altına dönüşü körüklüyor ve hasebiyle altın fiyatları yükseliyor. Bugün piyasalar açısından Rusya – Ukrayna Savaşı çoktan bitmiş üzere, İsrail – Filistin Savaşı da tesirini yitirmiş üzere duruyor. Hasebiyle bu iki olgu artık altın fiyatı üzerinde tesirli değil” dedi.
TRUMP’IN BELİRSİZLİKLERİ PİYASALARIN ÜZERİNDE DEMOKLES’İN KILICI ÜZERE DURMAYA DEVAM EDECEK
Eğilmez, piyasaları dalgalandıran ve altın fiyatını üste iten bir öbür faktörün, Trump’ın açıkladığı ticaret savaşları olduğunu belirterek “Bu uygulamanın karşılıklı atılımlara yol açarak dünya ticaret hacmini gerileteceği ve hasebiyle memleketler arası refahı düşüreceği tasası yaşandı. Bu kaygılar insanları ve fonları tekrar inançlı liman olarak kabul edilen altına yönlendirdi ve bunun sonucu olarak altın fiyatları yükseliş seyrini sürdürdü. Ne var ki Trump, dediklerini yapmanın o kadar da kolay olmadığını görünce Çin’e yüzde 60 seviyesinde uygulamayı düşündüğü ek gümrük vergisini yüzde 10 seviyesine düşürdü. Bunun üzerine ABD’ye karşılık vermeyi düşünen Çin bu fikrini erteleyince piyasa yumuşadı. Trump’ın, Kanada ve Meksika’ya uygulamayı düşündüğü yüzde 25 oranındaki ek gümrük vergilerini bir ay ertelemesi de bu yumuşamayı destekledi. Bir ay öncesine nazaran piyasalara biraz daha olumlu bir hava gelmiş olsa da Trump’ın vazifede olduğu müddet içinde belirsizlikler piyasaların üzerinde Demokles’in Kılıcı üzere durmaya devam edecek.” sözlerine yer verdi.
Eğilmez ayrıyeten, 2025 yılında altın fiyatını etkileyecek kıymetli faktörlerden birinin de merkez bankalarının altın alımlarına devam edip etmeyeceği olacağını vurguladı.
ALTIN, YATIRIMCILAR AÇISINDAN PORTFÖYDE BULUNDURULMASI GEREKEN BİR YATIRIM ARACI KONUMUNDA
Eğilmez, Türk altın yatırımcıları açısından altın fiyatı kadar değerli bir öbür göstergenin de doların kıymeti olduğunu belirterek “ Bugün prestijiyle 107,7 seviyesinde olan Dolar Endeksi (DXY) bize doların altı değerli para ünitesine karşı çok bedelli olduğunu gösteriyor (100’ün üzeri çok bedellilik göstergesidir.) ABD iktisadı birtakım dertlerine rağmen gelişmiş ekonomiler ortasında makroekonomik göstergeleri en güçlü durumdaki iktisat. Bu durum devam ettiği sürece doların, öteki paralara karşı güçlü kalmayı sürdüreceği anlaşılıyor. Altın, Türk yatırımcılar açısından portföyde bulundurulması gereken bir yatırım aracı pozisyonunda bulunuyor. Gelişmelere nazaran portföydeki oranı artırılabilir ya da azaltılabilir.” dedi.
patronlardunyasi.com
