Nur Nadir eşi Asil Nadir’in ölümünün ardından ilk kez konuştu: ‘Cenazesi büyük bir tiyatroydu, çocukları piyangodan çıkar gibi çıktı’

Edanur AKTÜRK AYKOL

Kıbrıslı Türk iş insanı Asil Ender, uzun süren tedavisinin akabinde 9 Şubat’ta hayata gözlerini yumdu. Arkasında kitaplara husus olabilecek bir hayat kıssası ve dev bir miras bıraktı.

Lefkoşa’da hayatını kaybeden Asil Nadir’in cenaze merasimine iş dünyasından pek çok isim katıldı. Asil Nadir’in vasiyetini emanet ettiği eşi Işık Az ise, yaşadığı büyük kaybın akabinde birinci sefer konuştu. Toplumsal medya hesabını etkin kullanan Işık Ender, takipçilerinin sorularına karşılık verdi.

ASİL NADİR’İN MESKENİ MÜZE OLACAK

Asil Az ile konutlarının müze olmasını istediğini söyleyen Işık Ender, “Yaşadığımız konut, Asil’in kalbi. Onun kalbi, ben ve Kıbrıs’la doluydu. Bence bu kalbi tüm Kıbrıslılara ve Kıbrıs aşığı olan herkese bir gün açmamız gerekiyor. Müze olması ve herkese açık olması hoş olmaz mı?” dedi.

CENAZESİNE GELMEYEN ÇOCUKLARI PİYANGODAN ÇIKAR ÜZERE ÇIKTI

Asil Nadir’in cenazesi için ‘Tiyatroydu’ diyen Parıltı Ender, “Bazı uğraşlar utanç verici. Cenazesine gelmeyip mal mülk pesine düşenler. Ağır bakıma gelmeyip, insanlara göstermelik cenazeye katılanlar. Malını gasp edenler. Gömüldüğü gün kalemini dünyevi çıkarlara kullananlar. Cenazede bile orta verilmiyormuş bu tiyatro sahnelerine… Pes. Sahiden pes dedim ya. Hayatın çoğunluğu tiyatroymuş. İnsanlık öteki bir mertebe. Herkese nasip olmuyor. Çok enteresan değil mi hayat? Asil sağ iken onu dolandırıp kıranlar sömürenler, o gidince birden ortaya çıkıveriyorlar. Güya onları azarlayıp hayatından kovanlar onlar değilmiş üzere… Benimkine çaba denmez pek. Defetmek denir. Bir de sahtekârlıklarını gün yüzüne çıkarmak mecburiyetinde bırakacaklar beni. İşte Asil’in kemiklerini hayattayken, mezarındayken de sızlatıyorlar. Zira Asil zerre kadar umurlarında olmadı hiç. Onu onore etmek yerine rezilliklerine yenilerini ekleyip duracaklar. Bu senaryoları hatırlayanlar hatırlar zati… İsimler, bireyler… Yazık zavallılıktan diğer bir şey değil. Cenazesindeki büyük tiyatrodan sonra ikinci gün yıllardır konuşmadığı vefatından son iki ay evvel konuşmaya başladığı ve gasp ettiği malları geri almaya çalıştığı kan bağı, telefonla beni aratıp Asil’in benimle sonuna kadar savaşması gerektiği bildirisini aldığını söyletmesi… Akıl sıhhat durumunu siz kestirim edin artık. Üçüncü gün de cenazelerine bile katılmayan çocukları piyangodan çıktı. Onlara da bu hanımefendi ile tereke kuruyorlarmış. Bol çok bol baht. Yani elhasıl Asil’in maalesef uğraşmak istemediği tüm sıkıntılar bana kalınca beşere bir güç geliyor. Bu rezilliklerden yas dahi yanlışsız dürüst tutulamıyor. Yanıt yeterlimi yoksa biraz daha açayım mı? Özcesi çok iş var diyelim. Pis işleri ve berbatları temizlemek daima bize kalıyor. Bakın adam her kaybolduğunda etrafında bıraktığı çamur bize sıçrıyor. Hakikat değil keşke kendi temizleseymiş kendi etrafındaki kirleri.” tabirlerini kullandı.

HER GÜN MEZARINI ZİYARET EDİYORUM

Takipçisinin, “Mezara, ziyarete gidiyor musunuz?” sorusuna da karşılık veren Işık Ender, “Her gün ve onu orda bırakıp meskene götüremediğim için daima suçluluk hissediyorum. Tuhaf bir psikoloji. İnsanlık seyahati kolay değil…” karşılığını verirken, “Hayaliniz nedir? Bundan sonra nasıl bir yol çizmeyi düşünüyorsunuz?” sorusuna da “Yarım bıraktığı projeleri tamamlamak ve güzel evlatlar, kullar yetiştirmek… Bu kadar basit” diye konuştu.

Nur Ender, çocuklarıyla planlarının olduğunu söylerken, açıklamalarını, “Hayat her zamankinden daha çok süratli akıyor. Yeni hayatımıza alışmaya çalışıyoruz” diyerek bitirdi.

patronlardunyasi.com