Bu hafta vergi rekortmenleri açıklanırken, aklıma Osmanlı’nın son devrindeki vergi kasvetleri geldi. 1896’da İstanbul’daki gazeteler, pul vergisinin altında inliyordu. Bu verginin kaldırılması için çeşitli teşebbüslerde bulundular. Lakin buna onay verecek olan Osmanlı devleti değil, devletin borçlarını tahsil etmek için kurulan ve gelirler üzerinde yetkili olan Düyun-u Genele İdaresi’ydi. Basın temsilcileri, Düyun-u Genele binasına gittiklerinde Fransız binbaşıdan şoke edici bir yanıt aldılar. Basın, 10 gün boyunca binbaşıya yüklendi. Ancak kazanan, hükümetin de dayanağıyla binbaşı oldu.
Bu hafta vergi rekortmenleri açıklanırken, aklıma Osmanlı’nın son devrindeki vergi düşünceleri geldi. 1896’da İstanbul’daki gazeteler, pul vergisinin altında inliyordu. Bu verginin kaldırılması için çeşitli teşebbüslerde bulundular. Lakin buna onay verecek olan Osmanlı devleti değil, devletin borçlarını tahsil etmek için kurulan ve gelirler üzerinde yetkili olan Düyun-u Genele İdaresi’ydi. Basın temsilcileri, Düyun-u Genele binasına gittiklerinde Fransız binbaşıdan şoke edici bir karşılık aldılar. Basın, 10 gün boyunca binbaşıya yüklendi. Lakin kazanan, hükümetin de takviyesiyle binbaşı oldu.