Birçok kişi ikinci el saatini getiriyor, yeni bir modele geçiyor. Kimi, birinci başta parasının yetmediği saate terfi ediyor, kimi yalnızca bir değişiklik arıyor, tahminen de yalnızca ‘değişmek’ istiyor. Fark ettim ki, saat değiştiğinde yalnızca bilekteki model değişmiyor. Bakış, duruş, hayattaki yeri de değişiyor. Ve işin hoş yanı şu: bu geçişler artık neredeyse bir ritüel hâlini aldı.