İrem Deniz tarafından kurulan Miart Galeri, kısa zamanda Londra sanat hayatına damgasını vurdu
Sanat dünyasının değerli merkezlerinden İngiltere’nin başşehri Londra’da, İrem Deniz’in kurucusu ve yöneticisi olduğu Miart Gallery düzenlendiği stantlar ve aldığı ödüllerle dikkat çekiyor. 2022’de London Walks tarafından Londra’daki en düzgün 10 galeri ortasında gösterilen Miart, 2024’te World Arka Awards tarafından Birleşik Krallık’ın En Düzgün Galerisi seçildi. Tekrar geçen yıl World Arka Awards ve American Arka Awards, Miart’ın dünyadaki en uygun 20 galeri ortasında olduğunu duyurdu.
Son olarak da Corporate Livewire Innovation and Excellence Awards tarafından 19 ülkeden 10 bine yakın galeri ortasından Yılın Galerisi unvanına layık görüldü. Kurulduğu 2020’dan beri Auguste Rodin’in standına kalıcı olarak mesken sahipliği yapan Miart’ta Lorenzo Quinn’in dünyadaki birinci merceksi çalışmaları da yer alıyor. Hürriyet’ten Nevsal Elevli’ye konuşan Tıpkı vakitte uzun yıllardır İngiltere ve Hollanda kraliyet ailelerinin fertlerine sanat danışmanlığı yapan İrem Deniz ile sanat ve Miart hakkında şunları söyledi:
– Galeri yöneticiğinin yanı sıra sanat uzmanlığı yapıyorsunuz. Birbirlerini nasıl etkiliyor bu iki uğraş?
Uzun vakittir sanat dünyasının içindeyim lakin Türkiye sanat piyasaları ile yeni yeni tanışıyorum. Asıl uzmanlığım memleketler arası sanat danışmanlığı. Bilhassa memleketler arası sanat piyasalarında Picasso, Monet, Renoir, Chagall üzere isimlerin yapıtları için danışmanlık yaptım. Bu sayede, müzelerde ve galerilerde izlenme talihi olmayan çok nadide yapıtları yakından görme ve inceleme fırsatım oldu. Çok özel koleksiyonlara direkt erişimim oldu ve değerli sanat koleksiyonerleri ile birebir çalışma fırsatı buldum. Bu tecrübeler bana hem deneyim hem de milletlerarası etraf kazandırdı. Batılıların sanata bakış açısı epeyce farklı; benim de sanata bakışım bu tarafta gelişti. Sahiden çok şanslıyım zira sanatı bu kadar ayrıcalıklı bir perspektiften tanıma ve manaya fırsatım oldu. Sonrasında Miart Gallery doğdu ve hâlâ devam eden danışmanlık faaliyetlerime ek olarak artık ‘galerist’ unvanını da kazanmış oldum.
– Galerinin bulunduğu bina İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ilişkin. Nasıl buldunuz burayı?
– Sanat danışmanlığı yaptığım yıllarda o vakitler şimdi prens olan Kral Charles ile tanışma fırsatım oldu. Kendisiyle vakıfları aracılığıyla çeşitli sanat aktiflikleri düzenledik. Evet, bu mülk Kraliyet’e ilişkin. Kral Charles’ın o periyottaki baş danışmanının tavsiyesi ve kendisinin referansı ile tutabildiğim çok özel bir mülk nitekim. Evvelden bir banka olması nedeniyle alt katta hayli eski kasa kapıları olan iki adet kasa odasına sahibiz ve bu inanılmaz bir atmosferde stant yapmamıza imkan tanıyor.
“TÜRK SANATKARLAR ÇOK İLGİ GÖRDÜ”
– Yapıtlara konut sahipliği yaptığınız isimler ortasında öne çıkanlar kimler?
Banksy, Rodin’in yenilikçi bir küratöryel fikir olarak kasa dairelerinde sergilenmesi çok ses getirdi. Lars Beusker, Lorenzo Quinn, Emilio Cavallin, Wolfgang Tarzlar, Bay Brainwash, Gary James McQueen, Nick Vasey, Peter Combe… Bu sanatkarların solo ve karma stantlarını düzenledik.
– Miart Gallery’de Türk sanatkarlarının yapıtlarına de yer verdiniz mi?
Tamamı Türk sanatkarlardan oluşan Beyond Borders başlıklı üç küme stant düzenledik. Çok ilgi gördü.
– Pekala, Miart’ı Londra dışına taşımayı düşünüyor musunuz?
Nisan ayında İstanbul Etiler’de ve Four Seasons Bosphorus Otel’de birer galeri açacağız. Birinci stant Lorenzo Quinn’in olacak.
patronlardunyasi.com
